Bebeklerde Uyku Problemleri Ve Çözümleriii

Gece uyanmalarının nedenleri nelerdir?

İlk aylarda kolik sancıları anne-babaları uyutmazken, bebek büyüdükçe diş çıkarma dönemi, gündüz yaşanan korkuların rüyalarda yenidenlanması, annenin işe başlaması ile terkedilme korkusu, anne sütünün kesilme dönemi gibi çeşitli nedenler geceleri uyanmaya neden olabilir. Bazı bebekler etrafta çok fazla uyaran olduğunda, kalabalık ortamlarda, eve yabancıların gelmesi ve aşırı etkinlik yapılan bir günün sonunda uyuyamazlar. Anne-baba ile fazla zaman geçirmek isteyen bazı çocuklarda da uykuya direnirler.

Gece ağlayan bebeğe nasıl yaklaşmalıyız?

Öncelikle bebeğin fiziksel gereksinimlerinin karşılandığından yani karnının tok, altının kuru, ortam ısısının yeterli olup olmadığını anlamalıyız. Bebeğin kısa bir müddet sonra yeniden uyuyabileceğini düşünerek aşırı gürültü, ışık gibi uyaranlar vermemeliyiz. Bebeği yatağından uzaklaştırmadan sakinleştirmeye çalışarak bir süre onunla konuşmalıyız.

Bebeğin kendini güvende hissedebilmesi için ağladığında yanına gitmeliyiz. Ama kendi yatağına almak bir müddet sonra alışkanlık yaratacağı için makul bir davranış değildir.

Bebeğiniz kaç saat uyumalıdır?

Yenidoğan bebekler ortalama 18 saat, 6 aydan sonra genelde 10-12 saat ( gündüzleri 2 kez yapılan şekerleme dahil) uylinkar.

Bebeklerde gündüz uykusu şart mıdır?

Yenidoğan bebekler gece ve gündüz ayrımı yapmadan uyurlar ve uyanırlar. 2 aydan sonra geceleri daha uzun ahenkaya başlarlar. 15 aydan sonra gündüz uykusu ikiden bire düşer.

Öğlen uykusu da 4 yaştan sonra pek gerekli değildir.

Bebekler gündüz kaç saat uyumalıdır?

Nasıl erişkin insanların uyku ihtiyacı farklı farklı ise bebeklerde aynı biçimdedir. Bazı bebek 15 dakika ile yetinirken, bazıları 2 saat uyuyabilmektedir.

Geceleri uyandırıp beslemeli miyiz?

Yenidoğan sağlıklı bir bebek 2-3 saatte bir uyanıp anne sütü alır ve uykuya devam eder. Gece beslenmesi genelde 6-8 aydan sonra gerekli değildir.

Çocuğun her uyanması açlık olarak algılanmamalıdır.

Kesintisiz gece uykusu ne zaman olur?

Büyüklere özgü nettisiz uyku bazı çocuklarda üç yaşı bulmaktadır.

Bebeğinizi nasıl bir ortamda uyutmalıyız?

Ortalama 20 derecelik ısısı olan sessiz, loş bir ortam uyku için en uygundir. Her gün aynı ortam ve aynı saatte uyutmaya çalışmalıyız. Yatak güvenilir, kenarları yumUşak, yatak örtüleri pamuklu ve yumUşak olması gereklidir. Yastık kullanmak tehlikeli olabilir. Bebeğin sevdiği yumUşak bir oyuncak yatağa konulabilir. Başka bir çocukla aynı yatakta katiyen yatırmamalısınız. Uykunuz ağırsa katiyen yatağınıza almayınız.

Uykudan önce banyo rahatlatıcı olabilir. Hafif bir müzik, hafif sallama hareketleri uykuya dalmayı basitlaştırabilir.

Uykudan önce aşırı heyecan yaratıcı etkinliklerden, büyük çocuklarda bilgisayar oyunları ve televizyondan kaçınmak gerekir. Yatmadan önce pijama giymek, kitap okumak gibi belirli rituelleri yaparak uyku saatini öğrenmeye alıştırmak gerekir.

Uykusuzluk bebeklikte başlıyor

Uykunun insan yaşamında oldukça önemli bir yeri vardır. Erişkin bir insan yaşamının aşağı yukarı üçte birini uykuda geçirmektedir. Bu dönem içerisinde hem beynin fonksiyonleri hem de beynin fonksiyonlerine bağlı olarak organizmadaki diğer sistemlerin fonksiyonlerinde çok ciddi değişiklikler olmakta yani uyku sırasında hem beynimiz hem organlarımız, uyanıklıktan diğer türlü çalışmaktadır. Dolayısıyla uyku sırasındaki bu farklılık, oluşan hastalıkların da farklı olmasına neden olmaktadır. Bu hastalıkları inceleyen bilim dalı da ‘uyku hastalıkları’ bilimidir.

Uyku hastalıkları içerisinde uykusuzluk (insomni) çok sık görülmekte, bu hastalık filmlere, edebiyat eserlerine ve sanat akımlarına konu olmaktadır. Uykusuzluk insan yaşamını ciddi biçimde etkileyen bir tablodur.

Uykusuzluk denilen tablo, aslında beynin uyanıklığını sağlayan merkezlerin normalden daha çok aktif olması sonucu ortaya çıkmaktadır. Beyinde uyanıklığı sağlayan merkezlerin oluşturduğu sempatik etkinliknin uykusuzluk çeken kişilerde daha çok olarak ortaya çıktığı gözlenmektedir. Bu nedenle insomni hastalarının bazılarında “Çocukluğumdan beri annem benim az uyuduğumuz söyler” sözü çok sık duyulur. Çünkü bunların bebeklikten gelişen, uyanıklığı sağlayan merkezleri, uyanıklığı sağlayan hormonları daha aktif durumda bulunmaktadır. Uykusuzluk tedavisi son dönemlerde oldukça önemli değişiklikler göstermekte, gelecek yıllarda bu hastalığın kökünden çözülmesi için net verilere ulaşılabilecektir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar