İkili İlişkileri

Kadınlar ne ister erkeler ne ister yaşadıkları ilişkilerinden. Ya da soruyu şu şekilde soralım. Kadın ve erkeğin bir ilişkideki beklentileri nelerdir. Klasik sorular ancak yanıtları zor sorular.

En başta güven duygusu, özgürlük ve bağımsızlık, dşayet görmek ve anlaşılabilmek. Bu kelimelerde saklıdır kadının ne istediği. İlişkide güven isteriz. Bize tam anlamıyla bağlı olduğunu kanıtlayacak davranışlar içerisinde olmasını. Her kadın için ayrıntılarda saklıdır güvende olduğu dairin sınırları. Güven duygusu içinde olan bir ilişki heyecanını da kaybetmemeli. Nasıl olacak peki. Güven içinde olduğun bir ilişkide heyecanın var olması. İşte bu noktada sıradanlaşmamalı. Dolaysıyla içine biraz da kaybetme korkusu katmalı. Her an kaybedebileceğin bir o kadar da güven içinde olacağın ilişki. Ne kadar çelişkili ve zor.

Peki güven içinde olduğun ilişki de özgür olabilir misin? İlişki içinde bireysel yaşam alanlarını belirlerken karşı tarafın sana karşı güven duygusu nasıl gelişecek. Sen bağımsızlığını ilan etmişken sana bağlı kalmasını talep edebilir misin partnerinden. Dşayet görmek. İnsanın kendilik dşayeti bir başka birinın ona olan davranışlarıyla mı belirlenir. Veya hernet dşayet vermeyi gösterme biçiminin farklı olduğunu kabullenmek bu kadar zor mudur. Dşayet ile ilgili kalıplaşmış kadınsal beklentiler. Tek taşlı yüzük ancak taşı karpuz büyüklüğünde olmalı ya da belirli Aralıklarla alınan çiçek. Sevgi kelimeleri içeren ve sık söylenen cümleler. Bir danışanım şu şekilde demişti dşayet görme konusu ile ilgili. 'Aldığı hediyeler ifade ettiği hoş sözler değildi bana verdiği dşayeti gösteren ne zamanki geçirdiğim rahatsızlıktan kaynaklı 24 saatten uzun bir süre yemek yiyemedim o da benimle bekledi. Kendini aç bıraktı. Benim için dşayet görmenin tanımı buydu'. Peki o halde ilişkilerdeki dşayet görme ve gösterme konusu ile ilgili artık öğretilen kalıplardan çıkmayı başarmamız mı gerekir.

Anlaşılabilmek. Asıl ve olmazsa olmazı dairin.

Anlamak ve anlaşılabilmek için kadın ve erkek beyninin farklı çalıştığını ilk önce kabul etmek gerekir. Ne demek bu? Elimiz de olmadan beyin işleyişimizin fizyolojik olarak erkeklerden farklı olduğunu kabullenmek lazım. Ne işe yarayacak bu kabul.Tabi ki de kendimizi ve partnerimizin kanaat ve davranışlarına yüklediğimiz anlamları daha farklı yorumlamamıza yol açacak. Mesela sıkça gündemde olan bir konuyla açıklamaya çalışayım. Erkeklerin kadınlara göre sekse düşkün olması.Yapılan bilimsel çalışmalarda cinsellik ile ilgili beyinde bulunan alanının erkeklerde kadınlara göre 2.5 kat büyük olması ya da kadınların hiçbir kavgayı,Romantik karşılaşmayı veya sevgi dolu anı unutmaması.Niye unutmuyoruz zira bu işlerle görevli beynimizdeki hipokampus denilen alan erkeklere göre daha geniş ve aktif. Sonuç olarak denetimimüzün dışında da gelişen reaksiyonlerimiz olabiliyor farklı çalışan beynimiz ve hormonlarımızın vasıtası ile. Unutmamak gerekir her birey ilişki için de bildiği ve öğrendiği gibi davranır ve bunların getirisi kadar karşı tarafı anlayabilir. Önemli olan nedir anlamak ve anlaşılmak için derseniz. Yüreğinizi açabilmeyi öğrenebilmeniz. Yüreğinizi açarken de yargılanmayacağınıza, sorgulanmayacağınıza ve eleştiri almayacağınıza netlikle inanmanız şart.

Hayattaki en zor işlerden biridir ilişkiyi aynı kalite ve tat da sürdürmek.

İş diyorum ilişkiye zira işinizdeki başarıda ne kadar emeğiniz varsa o kadar olumlu geri bildirimler almaz mısınız? Peki sizin için bu kadar olmazsa olmaz olan ve bir insanın gerçekten mutlu olması için şart olan iyi bir ilişkiye ne kadar emek harcadığı ve kafa yorduğu sorgulanmamalı mıdır kişinin. En büyük yatırım zihne yapılan yatırım olduğuna inanırım ben.

Zihnine yatırım yapan insan bireysel gelişimi için yol alırken yetişkinlaşabilmesi ve farkındalık kazanabilmesi için gerekli olan nedir? Bence çift ilişkilerdir bu problemin yanıtı.

İnsan gelişiminin büyük bir kısmını çift ilişkilerin içinde yapar ve yol alır.

Bundan kaynaklıdır ki yaşadığımız ilişkilere harcadığımız emek oldukça önemlidir. Harcadığın emeği hak edecek biri var mı diye sormak yerine kendi gelişimim için girdiğim ilişkilerde rolüm ne diye olaya bakmalı. Sevgiliye de bunu yansıtmalı. Yani gel birlikte zihnimize ve ilişkimize yatırım yapalım demeli. Bu nasıl olacak derseniz şayet. Bırakın tabularınızı,kurallarınızı anlamsız kıskançlıklarınızı ve güç savaşınızı.Açın yüreğinizden geçen duyguları.Koyun elinizi sevgilinin kalbinin üstüne ve zihninizden ne geçiyorsa paylaşın onunla.Onun da sizinle paylaşmasına izin verin.Olumlu ya da olumsuz duygu ve kanaatlerinizi.Korkmayın tek yürek olmaktan, yargılanmaktan ve sorgulanmaktan.Hayatınızdaki diğer alanlara harcadığınız enerjinin çoğunu dairize yönlendirin ve beraberliğiniz içinde tek yürek olup bireysel olarak nefes alabilmeyi öğretin kendinize...

Yorumlar

Popüler Yayınlar