Çocuk

ÇOCUK GELİŞİMİ



Çocuk gelişimi hakkında yazı yazmadan önce çocuklar hakkında neler biliyoruz bunu tekrarlamak gerekir. Çocuklar yetişkinlerin kopyası, küçüğü, minyatürü değildir. Çocuklar BİREYDİR. Çocuklarında kendi kişilikleri, duygu, düşünce ve hayalleri vardır. Bunu bilerek davranmak gerekir. Çocuk gelişimi alanı kritik bir alandır. Sebebi ise çocuk her yönden becerisini yani zekasını, kişiliğini, yeteneklerini, mizahını, psikolojisinin büyük bir bölümünü bu yıllarda kazanır. Çocukları bu dönemde desteklemek, yetiştirmek çok büyük önem ve titizlik ister. Çocuk gelişimi bölümü belli başlı bir kaç üniversitede bulunur ve puanları yüksektir. Çalışma alanları; anaokulları, özel kurumlarda, kreş, yuva, anasınıfı, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı anadolu kız meslek liselerinde görev yapabilirler. Çocuk gelişimi 0-18 yaş arasını kapsar. Teorik ve uygulamalı dersleri bulunur. Bu bölümde adaylar sadece çocuklara yönelik değil aileye yönelik derslerde alırlar. Eğer çocuk gelişimi okumak istiyorsanız kendinizi tanımanız gerekir. Öncelikle çocukları sevmelisiniz. Eee tabi ki sadece sevgi yetmez sabırlı ve sakin olamayı bilmelisiniz. Çocukları anlamalısınız, duyguları görebilmelisiniz. Gözlemleme yeteneğiniz olmalı, çocukların gelişimlerini ilişkilerini sorunlarını gözlem yaparak anlayabiliriz. Bunları yapabilirim diyorsanız devamı var. El beceriniz olmalı. Kesmeli yapıştırmalı ve çizmelisiniz. Hayal gücünüz olmalı. farklı etkinlikler türetmelisiniz. Fırsatlardan yararlanmalısınız. Mesela sınıfınızda bir böcek var. Onu alıp atmak yerine Çocuklarla beraber incelemeli hakkında kısa bilgi verebilirsiniz. Böylece hayvan sevgisini de aşılamış olursunuz. Hızlı olmalısınız. Bir kaza durumunda hemen doğru bir şekilde müdahale etmeniz hayati önem taşır. Bu özelliklere sahip kişiler bu mesleği yapabilirler.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


BEBEKLERDE UYKU PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜMLERİİİ

Gece uyanmalarının nedenleri nelerdir?

İlk aylarda kolik sancıları anne-babaları uyutmazken, bebek büyüdükçe diş çıkarma dönemi, gündüz yaşanan korkuların rüyalarda yenidenlanması, annenin işe başlaması ile terkedilme korkusu, anne sütünün kesilme dönemi gibi çeşitli nedenler geceleri uyanmaya neden olabilir. Bazı bebekler etrafta çok fazla uyaran olduğunda, kalabalık ortamlarda, eve yabancıların gelmesi ve aşırı etkinlik yapılan bir günün sonunda uyuyamazlar. Anne-baba ile fazla zaman geçirmek isteyen bazı çocuklarda da uykuya direnirler.

Gece ağlayan bebeğe nasıl yaklaşmalıyız?

Öncelikle bebeğin fiziksel gereksinimlerinin karşılandığından yani karnının tok, altının kuru, ortam ısısının yeterli olup olmadığını anlamalıyız. Bebeğin kısa bir müddet sonra yeniden uyuyabileceğini düşünerek aşırı gürültü, ışık gibi uyaranlar vermemeliyiz. Bebeği yatağından uzaklaştırmadan sakinleştirmeye çalışarak bir süre onunla konuşmalıyız.

Bebeğin kendini güvende hissedebilmesi için ağladığında yanına gitmeliyiz. Ama kendi yatağına almak bir müddet sonra alışkanlık yaratacağı için makul bir davranış değildir.

Bebeğiniz kaç saat uyumalıdır?

Yenidoğan bebekler ortalama 18 saat, 6 aydan sonra genelde 10-12 saat ( gündüzleri 2 kez yapılan şekerleme dahil) uylinkar.

Bebeklerde gündüz uykusu şart mıdır?

Yenidoğan bebekler gece ve gündüz ayrımı yapmadan uyurlar ve uyanırlar. 2 aydan sonra geceleri daha uzun ahenkaya başlarlar. 15 aydan sonra gündüz uykusu ikiden bire düşer.

Öğlen uykusu da 4 yaştan sonra pek gerekli değildir.

Bebekler gündüz kaç saat uyumalıdır?

Nasıl erişkin insanların uyku ihtiyacı farklı farklı ise bebeklerde aynı biçimdedir. Bazı bebek 15 dakika ile yetinirken, bazıları 2 saat uyuyabilmektedir.

Geceleri uyandırıp beslemeli miyiz?

Yenidoğan sağlıklı bir bebek 2-3 saatte bir uyanıp anne sütü alır ve uykuya devam eder. Gece beslenmesi genelde 6-8 aydan sonra gerekli değildir.

Çocuğun her uyanması açlık olarak algılanmamalıdır.

Kesintisiz gece uykusu ne zaman olur?

Büyüklere özgü nettisiz uyku bazı çocuklarda üç yaşı bulmaktadır.

Bebeğinizi nasıl bir ortamda uyutmalıyız?

Ortalama 20 derecelik ısısı olan sessiz, loş bir ortam uyku için en uygundir. Her gün aynı ortam ve aynı saatte uyutmaya çalışmalıyız. Yatak güvenilir, kenarları yumUşak, yatak örtüleri pamuklu ve yumUşak olması gereklidir. Yastık kullanmak tehlikeli olabilir. Bebeğin sevdiği yumUşak bir oyuncak yatağa konulabilir. Başka bir çocukla aynı yatakta katiyen yatırmamalısınız. Uykunuz ağırsa katiyen yatağınıza almayınız.

Uykudan önce banyo rahatlatıcı olabilir. Hafif bir müzik, hafif sallama hareketleri uykuya dalmayı basitlaştırabilir.

Uykudan önce aşırı heyecan yaratıcı etkinliklerden, büyük çocuklarda bilgisayar oyunları ve televizyondan kaçınmak gerekir. Yatmadan önce pijama giymek, kitap okumak gibi belirli rituelleri yaparak uyku saatini öğrenmeye alıştırmak gerekir.

Uykusuzluk bebeklikte başlıyor

Uykunun insan yaşamında oldukça önemli bir yeri vardır. Erişkin bir insan yaşamının aşağı yukarı üçte birini uykuda geçirmektedir. Bu dönem içerisinde hem beynin fonksiyonleri hem de beynin fonksiyonlerine bağlı olarak organizmadaki diğer sistemlerin fonksiyonlerinde çok ciddi değişiklikler olmakta yani uyku sırasında hem beynimiz hem organlarımız, uyanıklıktan diğer türlü çalışmaktadır. Dolayısıyla uyku sırasındaki bu farklılık, oluşan hastalıkların da farklı olmasına neden olmaktadır. Bu hastalıkları inceleyen bilim dalı da ‘uyku hastalıkları’ bilimidir.

Uyku hastalıkları içerisinde uykusuzluk (insomni) çok sık görülmekte, bu hastalık filmlere, edebiyat eserlerine ve sanat akımlarına konu olmaktadır. Uykusuzluk insan yaşamını ciddi biçimde etkileyen bir tablodur.

Uykusuzluk denilen tablo, aslında beynin uyanıklığını sağlayan merkezlerin normalden daha çok aktif olması sonucu ortaya çıkmaktadır. Beyinde uyanıklığı sağlayan merkezlerin oluşturduğu sempatik etkinliknin uykusuzluk çeken kişilerde daha çok olarak ortaya çıktığı gözlenmektedir. Bu nedenle insomni hastalarının bazılarında “Çocukluğumdan beri annem benim az uyuduğumuz söyler” sözü çok sık duyulur. Çünkü bunların bebeklikten gelişen, uyanıklığı sağlayan merkezleri, uyanıklığı sağlayan hormonları daha aktif durumda bulunmaktadır. Uykusuzluk tedavisi son dönemlerde oldukça önemli değişiklikler göstermekte, gelecek yıllarda bu hastalığın kökünden çözülmesi için net verilere ulaşılabilecektir.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Oyunlar çocukları nasıl etkilir?

Aileler çocuklarının evde vakit geçirmesi için internet, bilgisayar gibi imkânları sağlayarak sokaktaki tehlikelerden onları korumayı düşünüyor. Oysa bu yaklaşım bambaşka tehlikelere yol açabiliyor.
Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Klinik Psikolog Mehmet Dinç, çocukların bilgisayar başında, internet vasıtasıyla aslında çoğu tehdide karşı korunmasız kaldığına dikkat çekiyor.

Hem Oyunların içeriği sebebiyle şiddet davranışları normalmiş gibi algılanıyor, hem de çocuk tanımadığı kişilerle tanışarak istismar tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Dinç, “Çocuğu bilgisayar yerine keyif alabileceği alanlara yönlendirmek, arkadaşlarıyla bir araya gelebileceği alanlar oluşturmaya çalışmak, bilgisayara yönlendirmekten çok daha doğru ve anlamlı” diyor.

Geçtiğimiz günlerde Rize’de bilgisayar oyunu bağımlısı bir gencin, sınıf arkadaşını ve kendisini bıçakladığı olayı örnek veren Dinç, oyunların çoğunlukla şiddet ve olumsuz davranışlar içerdiğini belirterek, bu oyunları uzun süre oynayan çocuklarda şiddetin olağanlaştığını ve yanlış rol modellere maruz kaldıklarını; gerçeklik duygusundan kopmalarıyla ileri safhalarda maalesef bu tip üzücü tabloların ortaya çıkabildiğini söylüyor.

Rize’deki üzücü olayda gencin bağımlılık semptomlarının aile ve öğretmen tarafından da fark edilmediğini belirten Dinç; “Tablet, telefon veya bilgisayardan kendisini alamayan, arkadaş çevresinde asabi, sosyalleşemeyen, iletişim teoriayan çocuklar aslında bu davranışlarıyla çevreye uyarı işaretlerini veriyor. Aileler ve öğretmenler bu duruma dikkat etmeli ve gereken önlemleri almalı” diyor.

“Çocukların hayatını etkinliklerle zenginleştirin”

Dinç, ailelere düşen görevleri ise şu şekilde sıralıyor:

“Ebeveynin bu noktada, kendisinin teknolojiyle olan ilişkisini sorgulaması lazım. Eğer ebeveyn olarak çocuklara rol model oluyorsak, kendi internet kullanımımızın ne kadar fazla olduğuna bakmamız gerekir. Eve gelir gelmez açılan bilgisayarlar, bitmek bilmeyen telefon kullanımı iletişimi esasen kısırlaştırıyor.

Öncelikle aile içerisinde iletişimin kurulabiliyor olması, beraber zaman geçiriyor olmak, beraber geçirilen zamandan keyif alabiliyor olmak önemlidir. Birlikte zaman geçirmekten keyif alındığında, iletişimin güçlü olduğu noktada, teknoloji bir sığınak olarak görülmeyecektir.”

Alternatif yaşam tarzlarının oluşmasının bu bağımlılığın önüne geçeceğini belirten Dinç, “Çocuklarımızın hayatını etkinliklerle, sporla zenginleştirmeliyiz. Gerçeklik kırılmalarını yaşamadan çocuklarımıza sanal dünyadan çekmeli, gerçek dünyanın farkında vardırtmalıyız. Ailece yapılacak aktiviteler, arkadaşlarla geçirilecek vakit çocuğu bu tür tehlikelerden uzak tutacaktır. Bu hususta sivil toplum kuruluşlarına ve devlet kuruluşlarına da önemli görevler düşüyor” diye konuştu.

Oyun bağımlılığına karşı 7 tavsiye

1. Sevgi gösterin: Koşullu mesajlar vermeden çocuklara saygı ve sevgi gösterilebilir. Çocuklarla aile, akraba ve arkadaş ziyaretlerine gidilebilir. Ziyaretlere giderken teknolojik cihazlar netlikle gdolayılmemelidir.

2. Kaliteli zaman geçirin : Küçük çocuklarla parklara ve spor merkezlerine, gençlerle sinema, tiyatroya ve maçlara gidilebilir. Birlikte Kitap, gazete ve dergi okuma saatleri planlanabilir.

3. Oyun oynayın: Halıda, yerde veya masada karşılıklı veya eşli oyunlar oynanabilir.

4. İyi model olun: Anne-babalar diğer aile üyelerine davranışlarıyla örnek olabilir. Evde bilgisayar üzerinden yapılan işleri ve teknolojiyi ‘çok acil’ bir durum varsa bile belirli zaman Aralıklarında veya kısa süreli kullanmaya özen göstermelidirler.

5. Sınır koyun: Altı yaşından önce çocukları bilgisayar, laptop, tablet ve akıllı telefon ile tanıştırmamak gerekir. Altı yaşından sonra ise günde bir saat olacak biçimde yine anne ve baba eşliğinde eğitsel oyunlar ile zaman geçirmesi sağlanabilir

6. Sorumluluk verin: Çocukların yaşına makul, ev içerisinde yapabileceği sorumluluklar verilebilir.

7. Takip edin: Çocuğun güvenilir internet bağlantısı kullanması sağlanabilir. Aile çocuklarının arkadaşlarını yakından tanımalı ve internet kullanımını takip etmelidir.

SANAL OYUNLARIN NEGATİF VE POZİTİF ETKİLERİ


Pozitif etkileri

•    - Mobil oyunları oynarken, çocuklar sorun çözme becerisi kazanır ve algısı daha açık olur.
•    - Mobil oyunları oynamak, daha süratli ve doğru kararlar almalarını gerektirir, böylelikle karar verme becerileri gelişir.
•    - Mobil oyunlar, yarıştığı rakipleri arasında en iyisi olmak için çocuğu kolay yapmaya daha fazla zorlar.
•    - Oyun oynamak, oyun stratejileri tasarlamak ve kazanmak, çocuğa başarı duygusu kazandırır ve güvenini artırır.

Negatif etkileri
•    - Saatlerce oyun oynamak obezite, uyku rahatsızlıkları, baş ağrıları, kuru gözler, karpal tünel sendromu (el bileği rahatsızlığı), kas hastalıkları ve bunun yanı sıra iskelet düzensizlikleri gibi risklerin artmasına yol açabilir. sağlık üzerindeki diğer etkiler, kalp hızında artış ve yüksek kan basıncı olarak sayılabilir.
•    - Şiddet içeren mobil oyunlar ile agresif davranışlar arasında bir ilişki mevcuttur. İçinde çokça ateş etme ve öldürme eylemi bulunan oyunlara düşkünlük, çocuklarda öfke ve agresif davranışların artmasını tetikleyebilir.
•    - Mobil oyunları oynayan ve sonunda bir şeyler kazanan çocuğun özgüveni artar. Bu oyunlar zorbalık, küfür etme, akranlara ya da kardeşlerle kavga etme gibi eğilimlerin artmasına neden olur.

•    - Zamanının çoğunu mobil oyun oynayarak geçiren ve derslerini aksatan çocukların, zayıf bir akademik performans gösterdikleri, okula gitmek istemedikleri, hatta okulu bıraktıkları gözlemleniyor

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Pedagoga ve Çocuk Psikiyatristine hangi durumlarda gidilmeli?

Çocuğunuzun kolay sorunları varsa ilk önce doğru bir yönlendirme için pedagog gitmeniz gerekir. Pedagog çocuğunuzun klinik değerlendirmesini yaparak rahatsızlığına göre çocuğunuzu gerekli uzmanlara yönlendirecektir. Örneğin; pedagog çocukta yaygın anksiyete sorunluluğundan şüphe ederse, klinik değerlendirmesini ve çocuğa uyguladığı psikolojik testlerin sonucunu bir rapor durumunda yönlendireceği Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanına gönderirken, çocuğa da terapi desteği verir ve aileyi bilinçlendirir. Böylece Çocuk Psikiyatristi ile işbirliği içinde çalışarak çocuğun tedavisine destek olur.


Pedagogların en önemli rolü anne babalar için önemsiz gibi görülen semptomları değerlendirip, şüphe ettiği sorunluluğun tanı ve tedavisi için geç kalmadan Çocuk ve Ergen Psikiyatristine yönlendirerek tedavi sürecini başlatmalarıdır. Erken tanı tedavi sürecini basitlaştırır.


Aynı biçimde Çocuk ve Ergen Psikiyatri uzmanı ise tedavi ettiği çocuğu terapi desteği alması ve ailesinin çocuğa nasıl davranacağı ile ilgili danışmanlık alması için pedagoga yönlendirir.


Pedagoga çocuğunuzu hangi durumlarda götürmelisiniz?


Kontrol ve gelişimini desteklemek amaçlı;

Pedagoga gitmek için çocuğunuzun bir problem yaşması gerekmiyor. Bebeğinizi pedagog rehberliğinde bilinçli bir biçimde büyüterek ilerde oluşabilecek problemlerin önlemiş olursunuz. Günümüzde pedagoga gitmek hala bir tabudur. Çünkü aileler, pedagoga yalnızca çocukları psikolojik sorunler yaşarsa gidilebileceklerini düşünüyor ve herhangi bir kolay konu için bile danışmaya giderse çevresi tarafından çocuklarının psikolojisinin sorunlu olarak yorumlanacağından çekiniyorlar. Çocuğunuzun sağlıklı ve mutlu büyütmek için pedagoga gitmek bir çocuk hekimina gitmek kadar normal ve gerekmektedir. Bu nedenle aileler bu hususta çekinmemelidir. Çünkü problemler büyüdüğünde tedavi süreci daha uzun sürüyor.


Çocuğunuzu bilinçli bir biçimde büyütmek için şu nedenlerle pedagoga müracaat edebilirsiniz;


- Pedagoga hamilelik döneminde bebeğin aileye gelişi konusu ile ilgili, kardeşinin bebeği kabullenme sürecini destek olacak tavsiyeler almak, bebek bakımı ve gelişimi ile ilgili bilgi almak için gidilmelidir.
- Doğumdan sonra bebeğin gelişimi ve psikolojisi, oyuncakların seçimi, ailenin bebeğe yaklaşımı ile ilgili bilgi almak için gidilmelidir.
- Bebeklik döneminde çocuğun gelişimini takip edebilmek, gelişimini destekleyecek oyun ve oyuncak seçiminde destek almak için gidilebilir.

Çocuğun hayatındaki önemli değişikliklerde sorunları engellemek amaçlı;

Çocuğunuzun hayatını olumsuz etkileyeceğini düşündüğünüz aşağıdaki değişiklikler ve olaylarda;


- Aileye yeni bir bebeğin gelişi,
- Boşanma,
- Anne babanın ayrı evlerde yaşaması,
- Anne ya da babanın işten ayrılması ya da işe başlaması,
- Ev ve oda değişikliği,
- Ebeveynlerin çocuktan ilk defa uzak kalacak olması, uzun süreli kent dışı yolculuklar,
- Kreşe ve Anaokuluna ilk defa başlamak,
- İlkokula ilk başlangıç,
- Aile içi ilişkilerde büyük krizler yaşanıyorsa ve çocuk bu durumdan derin bir biçimde etkileniyorsa,
- İşsizlik,
- Eşler arası sorunların çocuğu etkilemesi,
- Okul ve arkadaş değişikliğinde,
- Çocuğun bakımından birinci derecede sorumlu olan erişkinlerde psikolojik problemlerinın olması,
- Aile bireylerinden birisinin yaşadığı önemli bir hastalık, kaza, ölüm ve yas gibi aileyi derinden sarsan ve çocuğu da derinden etkileyebilecek olaylar varsa,

Buna benzer çocuğunuzu etkileyeceğini düşündüğünüz durumlarda pedagoga danışabilirsiniz.

Çocuğunuzdaki davranış değişikliklerinin nedenlerini anlamak ve psikolojik destek vermek amaçlı;

Son zaman çocuğun davranışlarında ve ruh durumunda bir gariplik, farklılık hissediyorsanız pedagogdan kesinlikle destek almanız gerekiyor. Bu değişiklikler;
- Aile bireylerinden birisinin yaşadığı önemli bir hastalık, kaza, ölüm ve yas olaylar çocuğu derinden sarsıldıysa,
- Tavırlarında ani değişiklik varsa örnek olarak sürekli gergin, sinirli, huzursuz,
- Uyku ve beslenme düzensizlikleri,
- Düzgün konuşuyorken aniden kekelemeye başlaması,
- Okulda ders dinlerken ya da ders çalışırken dikkatini toparlamakta zorlanması,
- Aşırı halsiz veya çok dinamik olmaya başladıysa,
- Korkuları ve kaygıları artıysa,
- Suçluluk duygusu yaşıyorsa,
- Gereksiz tutturmalar ve takıntılar başladıysa,
- Okuldan öğretmeninden, bkesintisiznızdan veya bir arkadaşından gelen uyarılar artıysa,
- Altını ıslatmaya başladıysa,
- Gece dişlerini gıcırdatmaya başladıysa,
- Gece uykusundan sık uyanıyor ve sıklıkla kabus görmeye başladıysa,
- Arkadaşlarına karşı saldırgan ve hırçın bir tavır sergiliyorsa,
- Anneye babaya ve yakın akrabalarına karşı saldırgan davranıyor ve onlara vuruyor, ısırıyorsa,
- Anneye olan düşkünlük artıysa ve anneyi evin içinde takip ediyor ondan ayrılmıyorsa,
- Yalnız başına tuvalete ya da diğer odalara gitmekten korkuyorsa,
- Çok sessiz bir çocuk olduysa ve kimseyle bir şey paylaşmak istemiyorsa,

Çocuğunuzdaki semptomları değerlendirip tedavi sürecini başlatmak amaçlı;

Çocuğunuzda önemsiz gibi görülen sorunlar ciddi bir sorunluluğun habercisi olabilir. Bu durumda erken tanı çocuğun tedavisinde önemli bir rol oynar.


- Çocuğunuz yaşına göre öğrenmekte güçlük çekiyorsa,
- Gelişim alanlarından birinde gecikme varsa, örnek olarak yaşıtlarına göre hala konuşmaya başlamadıysa
- Arkadaşlarıyla ahenk soruni yaşıyorsa: Örneğin bir tek arkadaşla iyi oynarken ikinci arkadaş geldiği zaman anlaşamıyor ve yalnızca erişkinlerle veya kendinden büyük çocuklarla oynamayı tercih ediyorsa,
- Sürekli altını ıslatıyorsa ve çocuk hekiminuz bunun fizyolojik bir sebebi olmadığını ifade ediyorsa,
- Okulda ve evde aşırı aktifse ve dikkatini toplamakta zorlanıyorsa,
- Dürtülerini, arzularıni kontrol etmekte zorlanıyorsa,
- İnatçı ve dediklerini ağlayarak yaptırıyorsa,
- Sabırsız ve her istediğinin anında olmasını istiyorsa,
- Tutturmalar ve takıntılar hayatını etkileyecek boyut aldıysa,
- Uyku problemleri yaşıyorsa,
- Konuşma gecikmesi yaşıyorsa,
- Altını çok sık ıslatıyorsa,
- Algılamada ve komutları anlamada problem yaşıyorsa,
- Sürekli aynı oyuncakla tuhaf biçimde oynuyorsa,
- Göz kontağı kurmuyorsa,
- Aile üyeleri dışında kimseyle iletişim teoriıyorsa,
- Kendi odasında tek başına yatamıyor annesi ya da babasıyla yatıyorsa,
- Öz bakım ihtiyaçlarını kendisi yapamıyorsa,
- Her şeyi ağlayarak yaptırıyorsa,
- Annesine çok hırçın davranıyorsa,
- Tek başına bir erişkinle büyüyor ve arkadaş çevresi yoksa
- Annesi babası ölecek diye kaygılanıyorsa,
- Okula gitmek istemiyorsa,
- Yalan söylüyorsa,
- Tırnaklarını yiyorsa,
- Mastürbasyon yapıyorsa,
- Okul başarısında ani düşme olduysa,
- Dikkatini bir şeye toplamakta zorlanıyorsa,
- Dalıp gitmeler artıysa,
- Her şeye hayır diyor ve karşı çıkıyorsa,
- Çeşitli tikler geliştirdiyse,
- Ağır travmalar yaşadıysa,
- Cinsel istismar yaşadıysa,


Bu ve buna benzer, sizin için önemsiz gibi görülen ipuçları bir psikiyatrik sorunluluğunun başlangıcının sinyali olabilir. Bu semptomların sayısı daha da artmadan pedagoga gitmeniz tedavinin daha kısa sürmesini sağlayacaktır. Bu semptomlar dikkate alınmaz ve aile zaman kaybederse çocukta çeşitli ruhsal sorunluluklar oluşur. Pedagog bu semptomlar değerlendirir şayet ruhsal bir sorunluluktan şüphe ederse Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı ile işbirliği içinde çalışır. Çünkü zaman kaybedildiyse ve artık ruhsal sorunluluk derecesinde ise psikiyatrik ilaçlar tedavinin bir parçasını oluştur. Bozukluğun net tanısında ve tedavi için yazılacak İlaçlar konusu ile ilgili Çocuk Psikiyatrisi uzmandır.


Peki, çocuklarda karşılaşılan ruhsal sorunluluklar nelerdir?


- Dikkat Eksikliği Hiperetkinlik Bozukluğu
- Öğrenme Bozukluğu,
- Davranım Bozukluğu,
- Anksiyete Bozuklukları,
- Depresif Bozukluk,
- Enürezis, Enkoprezis
- Yaygın Gelişimsel Bozukluklar ( Otizm, Asperger)
- Obsesif Kompelsif Bozukluk,
- Fobiler,
- Tikler,
- Sosyal fobi,
- Uyku sorunlulukları,
- Çocukluk Şizofrenisi,
- Panik atak,
- Konsürüm Bozuklukluğu,
- Somatizayson Bozukluğu
- Alkoliz,
- Yeme sorunlulukları,
- Karşıt Gelme Bozukluğu,
- Dürtü Kontrol Bozukluğu,
- Konuşma Bozuklukları
- Vb.




Bunlar çocuklarda en çok rastlanan ruhsal sorunluluklardır. Önemli olan anne babaların çocuklarındaki rahatsızlıklığı kabullenip zaman kaybetmeden pedagog desteği almalarıdır. Pedagog, sorunun ne olduğunu, ne yapmak gerektiğini,, diğer hangi uzmanlardan destek almanız gerektiği ile ilgili size detaylı bilgi verecek ve tedavi sürecini başlatacaktır.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


ÇOCUKLARINIZLA EMPATİ KURMANIN ÖNEMİ
Çocuklarınızla Empati Kurun;

            Empati bir kişinin kendini karşısındakinin yerin koyması, onun gibi düşünmeye çalışması anlamına gelmektedir. Anne, baba ve çocuklar arasındaki iletişimin de vazgeçilmezlerinden biri olması gereklidir.

            Uzmanlar her fırsatta anne ve babalarına çocukları ile empati kurmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Çocuklarınız ile empati kurduğunuz zaman her şeyden önce çocuklarınız mutlu etmiş olursunuz. Onları anlamanız bir yana anlamaya çalışmanız ve ona dşayet verdiğinizi göstermeniz çocuklarınızı mutlu etmeye yetecektir.

            Anne ve babaların çocuklarına karşı empati kurmaları herhangi bir erişkine kurmalarından daha kolaydır aslında, zira her erişkin kesinlikle çocuk olmuştur ve o zamann geçmiştir. Aslında kendi çocuklarını ve çocukken yaptıklarını hatırlama anne ve babalar için yeterlidir. Çocukların dünyalar erişkinlerden çok çok farklıdır aslında, onların dünyasında her şeyin olması mümkün olabilir, mantık yoktur, sıra yoktur, onlar o an ne istiyorlar ise o vardır. Çocukluğunu unutmuş bazı anne ve babalar çocuklarını anlamakta güçlük çekmekte ve lüzumsuz yere onlara baskı kurarak gelişimlerini olumsuz etkilemektedir.

            Çocukların yaptıkları davranışlara, kötü özelliklerine bir çözüm bulmak için o sorunun kaynağının ne olduğunu bulmak ve soruni ortadan kaldırmak gereklidir. Bunun içinde en önemli yardımcınız onlar ile kurduğunuz empati olacaktır. Ancak kendinizi o anda onlar yerine koyabilirseniz neden o tür davranışlar sergilediğini anlayabilirsiniz.

            Empati kurarak çocuklarınız ile aranızda kurduğunuz ilişkiye de olumlu katkılar sağlamış olursunuz. Bu sayede çocuklarınıza da empati kurmanın nasıl bir şey olduğunu uygulamalı olarak öğretmiş olursunuz. Yaptığı hatalarda “ben senin yerine olsaydım onu yapmazdım” ya da “ben senin yerine olsaydım bundan sonra şunlara dikkat ederdim” gibi sözler ile onlar ile empati kurduğunuzu her fırsatta gösterin ve çocuğunuza nasıl empati kurabileceğini anlatın. Çocuğunuza empati kurmayı öğreterek onlara olumlu ve ılımlı bir bakış açısı da kazandırmış olursunuz ve empati kurabilen çocukların şiddetten uzak kalabildiğini düşündüğümüzde çocuğunuzu şiddet ortamından da uzaklaştırmış olursunuz. Bu sayede çocuklar karşılarındakilere karşı bir harekette bulunurken “be onun yerine olsaydım bu hareketin kendime yapılmasını istemezdim” biçiminde düşünülebilecek ya da karşısındaki ona karşı bir yanlış yaptığı zaman hemen ceza kesmektense daha ılımlı yaklaşarak o hatanın sebebini bulabilecektir. Belki de bu durum sonunda kendi yapmış olduğu hatalarında farkına varabilecektir.

            Empatinin çocuklara kattığı en önemli kavram ise karşısındaki kişilere yardım etme ve şefkat duygularını kazandırmasıdır. Karşısındaki kişilerin düştüğü durumda kendi olabileceğini düşünen ve bu düştüğü durumun güçlü anlayan çocuk karşısındakine karşı daha anlayışlı olacaktır.



            Empati kurabilen çocuklar yalnızca insanlara karşı değil, hayvanlara ve bitkilere karşı bile daha anlayışlı olabilmektedir. Mesela çocuğunuzda hayvan sevgisi gelişmesini istiyorsanız ilk olarak onlara empati kurmasını öğretmekle işe başlamalısınız. Empati kurabilen çocukların oyuncaklarına karşı bile daha nazik olduğu görülmüştür.

            Empati kurma özelliği bilhassa kız çocuklarında daha çok görülmektedir. Anne ve babalar bazı durumlarda erkek çocuklarının daha acımasız olması gerektiği gibi yanlış bir kanaatye kapılabilmekte ve böylece daha güçlü olacakları ve hayatta daha iyi olabileceklerine inanmaktadır. Empati kurmak ve karşısındaki kişiyi anlamaya çalışmanın güç ile hiçbir alakası yoktur ve bu kanaatdeki anne ve babaların kanaatlerinden bir an önce vazgeçmeleri gereklidir.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Oyunun Çocuk Gelişimine Etkisi

Oyun, çocuğun dünyaya adapte olmasında önemli bir araçtır. Froebel “ oyun, insan gelişiminin çocukluktaki en yüksek dışa vurumudur” der. Çocuğun toplum içindeki yaşayışı öğrenmesi çeşitli faktörlere bağlıdır: genetik miras, ailenin sosyal ve fiziksel geçmişi, eğitim imkânları, ebeveynleriyle ilişkisi ve oyun oynama imkânları gibi.

Oyun oynamak çocuklar için, sosyal, fiziksel ve kavramsal gelişim konusu ile ilgili en iyi eğitim uygulamasıdır. Malzemeleri kullanarak, diğer çocuklarla iletişime geçerek çevrelerini kontrol etmeyi, rekabet ve eğlence duygusunu öğrenirler. Yapılan araştırmalar beyin fonksiyonları ile öğrenme arasındaki tümleşmenin çocuk gelişimi açısından oldukça önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Oyun oynamak bunun yanı sıra çocukların dünya hakkında temel bilgileri edinmelerinin bir yoludur. Bu bilgiler daha sonra öğrenecekleri dil, sanat, sosyal bilimler, matematik ve fen hakkında bütün bilimlerin yolunu açar.

Yaş gruplarına bağlı olarak oyun araçları seçiminde ve dizaynında dikkate alınması gereken etkenler;

Oyun araçları fiziksel gelişime yardımcı olması gereklidir: çocuklar yaşlarına ve kapasitelerine göre farklılıklar gösterir.  2-6 yaş arası çocuklar daha zayıf, ufak, daha az koordine olabilen yapıya sahiptir. Daha ufak adımlara ve emekleme mekanlarına, makul boyutlarda kulplara ve parmaklıklara ihtiyaçları vardır. Emekleme alanları, basit ulaşılabilir alçak platformlar, rampalar, ufak masalar, kum-su oyunları, üç tekerlekli araçlar, farklı dokularda yollar, zıp zıplar ve alçak kaydıraklar bu gruptaki çocukların fiziksel gelişimi için en uygun oyun araçlarıdır. Daha büyük yaştaki çocuklar için fiziksel açıdan gelişmek ve güçlenmek amacıyla yatayda ve düşeyde hareket barları, tırmanma üniteleri, halat ve zincir (tırmanma), yatay barlar, tahtarevalli, kaydıraklar, koşu ve top oynama alanları, imitasyon oyunları için yarı kapalı mekanlar (ufak evler gibi) makul oyun araçlarıdır.

Oyun alanları bunun yanı sıra farklı dokular ve zıt renklerin kullanımıyla duyuları tetikler. Küçük çocuklar için ufak rampa ve merdivenler hareketli dengenin geliştirilmesine yardımcı iken, okul çağındaki çocuklarda hareketli dengenin geliştirilmesi halat, zincir, köprü ve denge barlarıyla sağlanır.

Oyun alanları duygusal gelişime katkılar sağlamalıdır: 
İyi geliştirilmiş ve doğru kullanılan oyun alanları çocuklar üzerinde pozitif duygusal gelişim yaratır. Oyun alanları ufak yaştaki çocukların yeni oyun metodları keşfetmeleri ve risk almaları yönünde geliştirir. Ebeveynler bir güvenlik soruni dışında direkt müdahale etmeden gözleyerek, denetleyerek çocukların duygusal gelişimine yardım eder.

Oyun araçları sosyal gelişimi sağlamalıdır: Küçük çocuklar için oyun alanları araçları manipule etmek, çevreyi keşfetmek ve diğerleriyle iletişime geçmek hususlarında fırsatlar sunar. Oyun araçları tekli ve çoklu kullanımlara makul olması gereklidir. Tekli kullanımlara makul araçlara hayvan formunda zıp zıplar, tekli salıncaklar, sosyal etkileşime imkân tanıyan araçlara ise çoklu zıp zıplar, kum havuzları ve kaydıraklar örnek verilebilir. Daha büyük yaş grubundaki çocuklar için ise salıncaklar, kaydıraklar, tırmanma üniteleri, tahtarevalliler ve birden çok kişiyle oynanan oyun araçları sosyal gelişimi artırır.

Oyunlar arası geçiş ve çok fonksiyonluluk daha çok hareket ve etkileşim için ortam yaratır. Aynı zamanda çocukların beraber oyun alanlarının bakımını yapmasıyla da sosyal gelişim sağlanır.

Oyun alanları entellektüel gelişim sağlamalıdır: Oyun alanları çocuklara sorun çözme yeteneği, keşfetme, hayal gücünü geliştirme ve araçlarla oynayarak yeni oyunlar geliştirme yönünde fırsatlar sunar. Küçük yaştaki çocuklar için daha ufak boyutlarda ve daha güvenilir kullanımlar sunan merdivenler, kaydıraklar, rampalar, kum havuzları, su çarkları çocukların entelektüel gelişiminde kullanılır. Okul çağındaki çocuklar için sorun çözme kabiliyetlerini geliştirmeye yönelik daha ileri ve karmaşık metodlar kullanılmalıdır (yatay barlar, esnek köprüler gibi.).

Çocuk psikologları ve hekimları dış mekandan yoksun kapalı alanlarda oyun oynamanın çocukların zihinsel, fiziksel ve sosyal gelişmelerini olumsuz yönde etkilediğini öne sürmektedirler. Bu nedenle Çocukları Şiddetten Koruma Ulusal Birliği (NSPCC) gibi kuruluşlar mahalli yönetimlere çocukların güven içinde oynayabilecekleri, iyi geliştirilmiş oyun alanları oluşturmaları çağrısında bulunmaktadır 
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



ÇOCUKLAR İÇİN KAHVALTI TABAĞI FİKİRLERİ

Her annenin en büyük arzularınden biridir çocuklarının iştahla ve severek yemek yemesi. Bunu sağlamanın en basit ve keyifli yolu ise yemeğin hem tadının, hem de görüntüsünün çocukları tarafından beğenilmesidir. Besinlerin tatları gereği çocuklar her yemeğin tadını sevmezler ancak en azında görüntüsü ona cazip gelirse o yemeği de isteyerek yiyebilirler. Şimdi size çocuklarınız için yemek tabağı süslerken yapmanız gerekli olanlarin püf noktalarını vereceğiz.



Tabaklar iki ana şekilde süslenir;



             Bunlardan birincisi çoğu malzemeyi kullanarak bir görsel oluşturmaktır. Küçük malzemelerle büyük görsel yapmak gibidir. Yemek tabağı sizin görsel kağıdınız, besinler ise yapbozunuzun parçalıdır. Bu parçalı birleştirişiniz ve ana görsel ortaya çıkar. Bu süsleme türünde en önemli etken hayal gücü ve tabağı hazırlayacağınız kişinin sevdikleridir. Besinleri ya doğrudan, veya onlara da biçim vererek kullanabilmeniz mümkün.



             İkinci yol ise ana bir malzeme seçmek ve ona biçim vermektir. Büyük bir malzeme seçilir, onun üzerinde oynama yapılır, diğer besinler ana malzeme üzerinde kullanılır ve yalnızca ana malzemeyi destekler. Bu tür süsleme sanatı biraz zahmetlidir ve uğraş gerektirir. Ama sonuçlarının çok hoş olacağından emin olabilirsiniz.



             Şimdi de öğünlere göre neler yapabiliriz onları inceleyeyim.



Kahvaltı tabakları en basit ve en hoş süslenebilen tabaklardır;



Kahvaltı tabakları en basit ve en hoş süslenebilen tabaklardır, zira hem çeşit boldur, hem de malzemeler ufak boylardadır ve kesilebilir biçimlerdedir. Zaten yemek tabalarını bile süslerken genelde kahvaltı malzemelerinden yardım alırız. Şimdi hangi malzemeleri nasıl kullanabiliriz onlardan biraz örnek verelim.



Yüz biçimi:



             Yüz biçimi yapması basit bir biçimdir. Kahvaltılarda surat olarak genellikle ekmek kullanılır, ekmeğin üstü süslenir. Bu ikinci grup süsleme biçimidir. Ekmeğin üstüne bir şey sürülerek ya da sade ekmeğin üstüne zeytin, sosis, salam, salatalık ya da domates gibi malzemeler koyulabilir ya da direk olarak çikolata ya da reçel gibi malzemelerde sürülerek yüzün geri kalan kısımları yapılabilir. Surat olarak ekmek yerine püreler ya da omlet çeşitleri de kullanmak mümkün. Hazırlaması kolaydır ve zaman almaz.



Sosis:



             Sosisler en basit biçimlendirilebilen kahvaltı malzemeleridir. Avantajı çiğ iken istediğimiz biçimi verebilmemiz, pişirildiği ya da kızartıldığı zaman o biçimi kalıcı hal alması ve yenmedikçe bozulmamasıdır. Hayal gücünüzü zorlayarak sosislerden binlerce biçim çıkarabilirsiniz, yalnızca kahvaltılarda değil diğer yemeklerin de üstünde dekor olarak kullanabilmeniz mümkün.



Yumurta:



             Yumurtalar hem yağda, hem katı halde, hem de omlet olarak kahvaltılarda kullanılır. Tam bir protein yuvası olan yumurtaları çocuklara yedirmek biraz zahmetlidir. Ama onun içinde tabak süsleme sanatını kullanacağız ve yumurtaları çocuklarımıza farklı biçimlerde göstereceğiz.Yağda yumurtalar genellikle göz olarak, haşlanmış yumurtalar bir canlı yada tüm bir nesne olarak, omletler ise insan yada hayvan yüzlerinin suratları olarak kullanılırlar. Yumurtaların ne hale geldiğine siz bile inanamayacaksınız. 



.Ekmek:



             Özellikle hazır tost ekmekleri bu hususta bizim en önemli yardımcılarımızdandır. İncedir ve basitçe kesilebilir ve biçimlendirilebilir. Bu ekmekler genellikle bir biçimin tabanı olarak kullanılır, diğer malzemeleri üstüne koyarak ya da sürerek çok basit biçimler ortaya çıkarabilir. Sınır sizin hayal gücünüzdür. İster bir hayvan, ister bir insan, dilerseniz yüz biçimi, dilerseniz bir ev ya da bir nesne olabilirler.



Sandviç:



             Sandvichlerde çabucak hazırlayabileceğimiz, basit süslenebilen bir yemek türüdür. Aslında çocukların en sevdikleri yemektir. Ellerinde çabucak yiyebilirler ve en önemlisi yemek yerken o an yaptıkları şeyden vazgeçmeyebilirler. Sandviç için birçok uzman hazır olanlarının çocuklar için çok faydalı olmadığını söylese de, evinizde hem sağlıklı hem de hoş görünüşlülerini hazırlayarak çocuklarınızı mutlu edebilirsiniz. İçine konuşan malzeme olarak ucu açık bir yemek türüdür. Ana malzeme ekmektir. Ekmeğin arasında çocuğunuzun yemesini istediniz besin konur. İçindeki besin çocuğunuzun sevmediği bir tat ise devreye süsleme sanatı girer ve o besinler en azından görünüşleri ile çocukları fetheder. 

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul Öncesi Dönemde Diş Sağlığı



Diş sağlığını koruma görevi dişin sürdüğü ilk günden itibaren başlamaktadır. Günümüzde süt dişleri hakkında bilinen birçok yanlış bilgi vardır. Süt dişleri çoğu zaman aileler tarafından önemsenmeyebilir ve bu dişlere nasıl olsa kaybolacek ve yerine yeni dişler gelecek gözü ile bakılabilir. Bu nedenle çürümeye başlayan dişlerin tedavileri yaptırılmaz. Ağız ve diş bakımı yeteri kadar önemsenmez. Ancak bu durum daimi dişleri de olumsuz etkilemektedir.  



Süt dişleri ortalama 6. ayda sürmeye başlar ve 36. aya kadar toplam 20 adet olacak biçimde tamamlanırlar. İlk daimi diş sürmesi ise ortalama 6 yaşında başlar ve tamamlanmaları 12-13 yaşını bulur.  Çürük oluşumunu sebebi bakterilerdir. Bu yüzden ağızda bırakılan her çürük genel olarak tüm vücut sistemine zararlıdır.



Çocuğun en az iki yaşından itibaren kesinlikle diş doktoru ile tanışması gereklidir. Böylelikle   ağız ve süt dişlerinin hijyen denetimi zamanında sağlandığı için sağlıklı daimi dişelere zemin  oluşturulur. Diş doktoru kontrolleri yılda en az iki defa yapılarak devam etmelidir.



Koruyucu programlar ve tedavi yaklaşımları



Günümüz diş doktorliğinin amacı oluşan çürükleri tedavi etmek yerine, en baştan çürük oluşumunu önlemektir. Bu noktada devreye  koruyucu programlar girmektedir. Bu programların birincisi FLUOR’ dur. Üç yaşından itibaren uygulanabilir.



Koruyucu programların bir diğeri fissür örtücü (koruyucu dolgu) uygulamasıdır. Fissürler dişlerimizin çiğneme yüzeyindeki girintili çıkıntılı bölgelerdir.  Yapısal olarak üzerinde fazla girinti olan süt ve daimi dişlerin henüz çürükler başlamadan fissür örtücü dolgularla kaplanması gereklidir. Dolguların uygulanması öncesinde diş dokusunda herhangi bir kazıma prosedürüne gerek yoktur.



Daimi dişlerdeki tedavilerin tamamı (dolgu,tedavisi,çekim) süt dişlerine de uygulanabilmektedir. İstenen ağızda hiç çürük olmaması, varsa da değişim yaşına kadar ağızda tutmaya yönelik prosedürlerle tedavi edilmesidir. Çekim süt dişlerinde en son düşünülmesi gereken tedavi biçimidir. Çünkü bu dişlerin kökleri alttan gelecek daimi dişler için rehberdir ve erken çekim ileride çapraşıklık oluşmasına neden olur. Çekim dışında bir alternatif yoksa oluşan boşluğu güvenliğini sağlamak için yertutucu apereyler hazırlanmalıdır.



Beslenme ve fırçalama



Çocukların diyeti beş ana besin grubunun (karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral) tamamını gerekli oranlarda içermelidir. Tek bir besin grubununa eğilim hem diş sağlığımız hem de genel vücut sağlığımız için istenmeyen bir durumdur. Özellikle karbonhidrat ağırlıklı gıdalarla (ekmek, makarna, pilav) beslenen ve abur cubur tüketimi fazla olan çocuklarda çürük oluşumu kaçınılmaz sondur. Çocuklarınızın diş sağlığı için beslenmesi istenilen biçimde modifiye edilmeli ve dişler sabah ve gece yatmadan önce fırçalamalıdır.Eğer kahvaltı okulda yapılıyorsa bir diş fırçası da okula bırakılarak ögretmen gözetiminde fırcalanması gerekir.



Abur cubur grubu besinler (çikolata, şeker, cips, kraker, bisküvi) sınırlandırılmalı, ara öğün olarak tüketilmemeli ve tüketimden sonra dişler fırçalanmalıdır. Önemli olan fırçalamanın etkin biçimde yapılmasıdır. Dolayısıyla 7 yaşına kadar fırçalama ebeveynler eşliğinde olması gereklidir. Fırçalama mekanik bir temizliktir, süre oldukça önemlidir. En az 2 dakika boyunca her diş yüzüne fırça darbesi gelecek biçimde diş temizlenmelidir.



Ortodontik tedavi



Ortodontik tedavi genel olarak 2 aşamaya ayrılabilir. Süt dişlenme döneminde  üzerinde durulması gereken en önemli konu; kalıtım ve gelişim yetersizliklerinin değerlendirilmesi ve parmak emme, uzun süre yalancı emzik ve biberon kullanma, dudak emme ve ısırma, ağıza sürekli yabancı cisim sokma gibi yanlış alışkanlıkların önlenmesidir.



Karışık dişlenme dönemi ise ilkokul dönemi çocukları kapsar. Ağızda süt dişleri ve daimi dişler bir arada bulunur. En makul ortodontik değerlendirme 7-9 yaşları arasıdır denebilir. Bu dönemde zamanından önce ya da sonra süt dişlerinin kaybedilmesi alttan gelen daimi dişlere rehberlik edememesi nedeniylenda birtakım yer darlığı sorunları oluşabilir. Oluşan çapraşıklığın giderilmesi ortodontinin ilgi alanına girer.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



0-3 YAŞTA BEYİN GELİŞİMİNDE OYUNUN ÖNEMİ

0-1 ay;

            Bebeğiniz bu dönemde yalnızca bakabilmektedir. Bu nedenle onunla oynayacağınız oyunlar onun bakabileceği tarzda olması gereklidir. En hoş sıfır-bir yaş oyunu ise bebeğinizle göz göze gelip ona farklı surat ifadeleri yapmanızdır. Ama bu sırada yüzünüzdeki gülümsemenin kaybolmamasına dikkat etmelisiniz. Diğer bir oyun olarak ta şunu tavsiye edebilirim. Boş bir A4 kağıdına siyah kalemle insan resmi çizin ve bu kağıdı çocuğunuzun rahat göreceği biçimde yüzünün karşısına tutun. Bebeğiniz resmi fark ederek ona dikkatli bir biçimde bakmaya başladığında kağıdı hareket ettirin ve bebeğinizin gözleri ile takip etmesini sağlayın. Ama bu prosedürü en çok 1 dakika yapın ki bebeğiniz çok yorulmasın.

1-2 ay;

            2 aylık bebekler artık sırt üstü yattıklarında ellerini ve ayaklarını fazlaca hareket ettirmeye başlarlar. Sizde bundan faydalanmalı ve kullanmalısınız. Bebeklerin beyin gelişimini hızlandırmanın et etkili yolu beyinlerine bir sinyal göndermektir. Bebekler için satılan el ve ayak çıngırakları mevcuttur, bu çıngıraklardan alın ve bebeğinize takın. Bu sayede siz yanısıra değilken bile beyinlerine ileti gidecek ve beyin hücreleri çalışacak. Ayrıca bebeğiniz için bir söz belirleyin ve onun yanına her geldiğinizde sevecen bir ses tonu ve melodi ile o söz yenidenlayın. Örneğin “sen ne kadar hoş bir bebeksin”.

2-3 ay;

            3 aylık bebekler de artık ellerini kullanabilecek duruma gelirler. Bu yaş bebekler için satılan onların avuçları ile kavrayabilecekleri büyüklüklerde yumUşak ve plastik bebek halkaları satılmaktadır. Bu halkalardan satın alın ve bebeğinizle birlikte oynayın, halkaları bebeğinize verin ve alın, ver al kelimelerini kullanarak ona yenidenlayın, halkaları çok istediği zaman onların ellerine değil de hareket ederek basitçe ulaşabilecekleri yakınlıkta bir yere koyun ve ona sahip olabilmesi için ne yapması gerektiğini düşünmesini sağlayın.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



OKUL ÖNCESİNDE MÜZİK EĞİTİMİNİN FAYDALARI
Müzik Eğitiminin Çocuklara Faydaları;

            Müzik bütün insanlık için vaz geçilmez unsurlarden biridir. İnsanlığın doğuşundan günümüze kadar uzanan bir müzik geçmişi vardır. Müziğin kültürlerin kaynaşmasından barışa kadar çoğu alanda yararı bulunmuştur insanlara. Çocuklar içinde yararı saymakla bitmez. İşte müzik eğitiminin çocuklar ve gelişimleri üzerine etkileri şunlardır;

Müzik eğitimi çocuklarda dil ve konuşma becerisini artırır.

Müzik eğitimi beyni fiziksel olarak geliştirir ve beyin hücreleri arasındaki bağı artırır.

Müzik matematiksel zekayı artırır. Çocukların sorunların çözümünde farklı yollar kullanmasını sağlar.

Müzik eğitimi almış bir çocuk karşılaştığı problemlerin üstesinden daha rahat gelir.

Müzik eğitimi çocukları araştırmaya teşvik eder.

Müzik eğitimi yaratıcılığı artırır.

Müzik eğitimi çocukların farklı kültür ve medeniyetleri tanımasını ve onları anlamasını sağlar.

Müzik çocuklara çalışma disiplinini öğretir.

Müzik eğitimi almış bir çocuk kusursuze ulaşabilmek için çok çalışması gerektiğini bilir ve hayatı boyunca kusursuze ulaşabilmek için çalışır.

Müzikte hatalar daha bariz belli olduğu için çocuklar hata yaptığını daha rahat anlarlar ve hata yapmayı ve yaptıkları hatalardan sonra doğruyu bulmayı öğrenir.

Çocuklar müzik eğitimi ile ekip çalışmasını ve bir takımın parçası olmayı öğrenir.

Müzik eğitimi çocuklara risk almayı ve aldığı risklerin sonuçlarına katlanmasını öğretir.

Çocukların çaldığı enstrümana göre vücut uzuvları gelişir.

Müzik eğitim kkatiyenrı kuvvetlenir.

Müzik eğitim almış çocuklarda özgüven daha çokdır.

Çocuklara kendilerini farklı yollarla anlatmayı öğretir.



Müzik eğitimi hayal gücünü artırır.

Müzik eğitimi yaratıcılığı geliştirir.

Müzik eğitimi konsantrasyonu ve odaklanmayı artırır. Bir işi başarabilmek için nasıl konsantre olması gerektiğini öğrenir.

Müzik eğitimi almış çocuklar hayata pozitif bakar ve yaşamdan zevk alır.

Müzik eğitimi çocuklarda dengeyi, el-parmak becerilerini, soyut olarak düşünebilmeyi, göz ve el koordinasyonu nu artırır.


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çocuklara Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Kazandırmak Mümkün

Çocukların sağlıklı beslenmesi, zihinsel ve bedensel gelişimi için önemlidir. Çocukluk çağında edinilen alışkanlıklar gelişimi etkiler ve doğru bir beslenme alışkanlığı hem zihinsel fiziksel açısından sağlıklı bir gelişim hem de gelecekte sağlık bir beslenme düzeni benimsenmesini sağlar. Ayrıca en önemlisi de yanlış beslenme alışkanlıklarından kaynaklı bazı hastalıklar ve obezite riski azalır.



Okul dönemindeki çocukların yetersiz ve dengesiz beslenmeleri dikkat sürelerini kısıtlamakla beraber dikkat dağınıklığı, algıda gerileme, öğrenme güçlüğü ve davranış sorunluluklarına neden olabilir. Bu gibi sorunler okul başarılı olmasının düşmesine ve okulda devamsızlık sürelerinin uzamasına neden olur.



Sağlık açısından bakıldığında yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklarda, günümüzün en büyük sağlık sorunlarınden biri olan obezite daha çok görülmektedir.



Okul Çocuklarında Kahvaltının Önemi



Okul öncesi ve okul döneminde çocuğun sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmesi için anne babaların, çocuklarının dört besin grubunda bulunan besinlerden yeterli miktarlarda ve dengeli bir biçimde tüketmelerini sağlamaları gerekiyor. Özellikle sabah kahvaltısını en uygun şekilde yapabilmeleri için erken kalkarak süt, yumurta, peynir, ekmek gibi besinlerle kahvaltılarını hazırlamak ve onlara kahvaltıda eşlik etmek önemli. Çocukların kemik ve diş gelişimi için günde 2-3 bardak süt ve yoğurt ya da ayran, bir kibrit kutusu büyüklüğünde peynir tüketmelerine özen gösterilmeli. Kahvaltı yapmayan çocukta dikkat dağınıklığı, yorgunluk, başağrısı, zihinsel performansta azalma görülebiliyor. Bu nedenle, güne yeterli ve dengeli yapılan bir kahvaltı ile başlamak öğrencilerin okul başarılı olmasının artmasında oldukça önemlidir. Çocukların her sabah derli toplu olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir. Peynir, taze meyve ya da meyve suları, birkaç dilim ekmek, 1 bardak süt çocuklar için kahvaltıda yeterli olacaktır. Özellikle kaliteli protein ve zengin vitamin ve mineral bünyesinden kaynaklı haşlanmış yumurtanın sık sık tüketilmesini öneriyoruz.



Çocukların Beslenme Programlarında Muhakkak Olması Gerekenler…



Çocukların son derece dinamik oldukları ve gün boyu enerji tükettikleri göz önüne alınarak büyümeleri için ihtiyaç duyduğu besin dşayetlerini karşılayacak, çocukların severek tüketebileceği gıdaların aileler tarafından çocuklara verilmesi gerekiyor. Ana ve ara öğünleri ihmal etmeden çocukların beslenmesini sağlarken her öğün yeterli miktarda karbonhidrat, protein ve yağ içermelidir.



Özellikle ana öğünlerde ekmek ve türevi olan çorba – pilav – makarna gibi gıdalar, et/ tavuk haftada en az 1 gün balık ve mevsiminde olan herhangi bir sebze yemeği, bununla birlikte çok önemli kalsiyum kaynakları olan süt ve yoğurt hem ana öğünlerde hem de ara öğünlerde tükettirilmelidir. Büyüme ve gelişme sırasında vücutta meydana gelen birçok mekanizmada proteinlere önemli görevler düşer. Eğer vücudumuz protein alamazsa vücut hücreleri yenilenemez. Bu durumda büyüme yetersiz kalır. Vücut için temel protein kaynakların yiyeceklerimizden sağlanır.Proteinler bitkisel ve hayvansal kaynaklar olmak suretiyle iki kaynaktan elde edilir.Hayvansal kaynaklar yumurta,et,tavuk,balık,deniz ürünleri,süt,yoğurt gibi kaynaklardır.Proteinlerin bitkisel kaynakları ise kurufasuyle,nohut,mercimek gibi kurubaklagiller ve tahıl ürünleridir.Tabii bunların yanında hayatın başlangıcında aldığımız en dşayetli protein kaynağı anne sütüdür.Çocuklarda büyümenin devam etmesi nedeniyle protein gereksinimi fazladır.Her yaş grubu için protein gereksinimi farklıdır.Alınan protein kaynaklarının bedenin basit kullanabileceği kaynaklardan olması gerekir.Bu nedenle bitkisel kaynaklı proteinlerle birlikte hayvansal kaynaklı proteinler de beslenmede kullanılmalıdır.Proteinin eksik alınması çocuklarda büyümeyi ve zihinsel gelişimi etkileyebilir.Büyüme-gelişme problemleri oluşabilir.Ayrıca proteinin vücutta birçok önemli tepkida bulunduğunı düşünecek olursak bu tepkilarda da aksamalar gerçekleşebilir.



Anne Babalar Beslenme Alışkanlıkları ile Çocuklarına Örnek Olanlar



Çocukluk insan hayatının en önemli çağıdır. Bu çağda çocuklar anne babalarından edindikleri alışkanlıkları sergilerler. Bu çağda kazanılan en önemli alışkanlıklardan bir de beslenmedir. Yeterli ve dengeli beslenme düzeni ve iyi alışkanlıkları olan ailede büyüyen çocuklar da sağlıklı beslenme alışkanlıkları görülür. Bu da yalnız iyi bir eğitimle olur.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÇOCUKLARDA ÖĞRENMEYİ KALICILAŞTIRMAK İÇİN YAPILABİLECEKLER

MERHABALAR

Çocuklar da bizde dahil olmak üzere her şeyi şıp diye öğrenmek pek kolay değildir. Tekrarlar yapmak, görmek, dokunmak, izlemek, kodlamak gerekebilir. Çocuklara da bir şey öğretirken sadece anlatmak yetmez. Anaokullarında anlatımların yanı sıra videolar sesler çıkartmalar deneyler yapılır. Bunlar farklı öğrenme zekalarına sahip çocuklar için yapılmaktadır. 
Öncelikle kendi çocuğunuzu tanımalısınız nasıl daha iyi öğrenir? Nasıl kalıcılık sağlayabilirim? Defalarca anlatmak hem sizi yorar hem de çocuğunuz derslere karşı negatif tutumlar sergilemesine zemin oluşturabilirsiniz.
Çocuğunuz görsellerle öğreniyorsa, elimizin altında rahatlıkla ulaşabileceğimiz internette konularla ilgili videolar izlettirebilirsiniz.
Matematik işlemlerinde çocuklara nesneler kullanarak anlatabilirsiniz.
Bir bitkinin büyümesini öğretmek içi evde ona özel bitki dikerek onun bakımına verebilirsiniz. Bu hem sorumluluk duygusunu hem de doğa sevgisini geliştirecektir.
Çocuklarınızın hobilerini kullanın. Bir matematik işlemini sevmiyor mu? Yapmak istemiyor mu? Oradaki sayı değerine çocuğunuzun sevdiği karakteri koyabilirsiniz. 3 örümcek adam, 2 kay kay gibi...
Resim yapmayı seviyorsa çizerek anlatın. Öyküler oluşturun.
Eğer bu iş size zor geliyorsa çocuğa defalarca anlatın, bağırın, çocuk derslerden nefret etsin. 

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Çocukta Dil Gelişimi


Dil en yalın tanımıyla; isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi ifade etmek için kullandığımız simgesel bir iletişim aracıdır. ‘Dil gelişimi de, seslerin, kelimelerin, sayıların, sembollerin, kazanılması, saklanılması ve dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasını içeren bir süreci kapsamaktadır.’

Dil gelişimi çocuğun doğumuyla başlar ve yaşam boyu devam eder. Diğer tüm gelişim alanlarında olduğu gibi, dil gelişimi de, diğer gelişim alanlarını etkiler ve onlardan etkilenir.



Bireysel farklılıklar başta olmak üzere çoğu etkene bağlı olarak, çocukların dil gelişiminde farklılıklar gözlemlebilir. Dolayısıyla, çocukları kıyaslamaktan bu süreçte de sakınılmalıdır. Genellikle bir yaşına doğru bebekler ilk kelimelerini söyler. İlk kelimeler dil gelişimi için oldukça önemlidir. Bu süreçte çocuklardan hızla gelişen bir konuşma beklenilmesi doğru değildir; çünkü çocuğun konuşmaya hazır olması, anadilini konuşuyor hale gelmesi için, yeterli değildir. Çocuğun dili konuşur hale gelmesi için bir öğrenme süreci gerekmektedir ve çocuğa konuşmayı öğretebilmek için gerekli ortam sunulmalıdır.



Peki ebeveynler bu süreçte, çocuklarına nasıl destek olabilir?



Dil gelişimini etkileyen en önemli faktörlerden birisi, çocuğun ruhsal durumudur. Huzursuz ortamlar, aile içi problemler, çocuğa yönelik olumsuz tutum ve davranışlar çocuğun dil gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Aileler, çocuklarına huzurlu ortam sunduklarında, sevgi ve ilgilerini eksik etmediklerinde, çocuklarının artan neşeleriyle birlikte artan konuşma isteğini de gözlemleyeceklerdir.



Öncelikle, çocuklarınızın kelimelerini, cümlelerini tamamlamalarını sabırla beklemeli, onları sabırla dinlemeli, göz teması kurarak iletişim kurmalısınız ve bu süreçte yüzünüzdeki kabullenici tebessümünüz çocuğunuza güven verecektir. Merak ettikleri soruları cevaplamanız, konuşmaya başladığı konularda merak uyandıracak sorular yöneltmeniz çocuğunuzla olan iletişiminizi arttıracağı gibi dil gelişimiyle birlikte zihinsel gelişimini de olumlu yönde etkileyecektir. Yetişkinlerle kurulan iletişim, yaşıtlarıyla oynanan oyunlar dili kullanmayı öğrenmede en etkili yöntemlerdir.



Çoğu zaman çocukların ilk kelimeleri aileleri için çok heyecan verici olmaktadır. Çocuklar ilk kelimelerini genellikle olduğundan farklı telaffuz ederler (‘’su’’ yerine ‘’fu, du’’ veya ‘’ gitti’’ yerine ‘’ditti’’ gibi). Kulağa hoş gelen bu telaffuzlar özellikle aile ve yakın çevre tarafından ilgi görür ve çocukla iletişime geçerken, çoğunlukla bu kelimeler onunla aynı şekilde telaffuz edilir. Dil gelişiminin sağlıklı olabilmesi adına, aileler sırf hoşlarına gittiği için, kelimeleri çocukları gibi telaffuz etmektense, doğru biçimde telaffuz etmelidirler. Eğer aile, bunu bir oyun haline getirmeyi tercih edip, hoşlandıkları şekilde çocukla iletişime geçmeye devam ederse, okul çağında dahi çocukta bebeksi konuşma varlığını sürdürebilir. Bu durum da arkadaşları tarafından dışlanması, yaşıtlarıyla iletişim teoriaması gibi çocuğun özgüven gelişimini olumsuz yönde etkileyecek çoğu duruma zemin hazırlayabilir.



Çocuklara televizyon izletmenin, dil gelişimini olumlu yönde etkilediğine dair söylemler oldukça yaygındır. Benim kanaatime göre de, televizyon izlerken, çocuk dinleyici konumdadır, böylelikle kelime dağarcığı zenginleşebileceği konusunda haklı olabilirsiniz; ancak iletişim kurmayan veya iletişim kurmakta zorlanan bir çocuk televizyonun büyülü dünyasına kapılıp içine kapanabilir. Eğer çocuğun gelişimindeki çoğu olumsuz etkisine rağmen, televizyon izleterek çocuğunuzun dil gelişimine katkıda bulunmayı tercih ederseniz, bu durumda en doğru olan, televizyon izlerken çocuğunuzu yalnız bırakmamanızdır. Bu süreçte izledikleriniz hakkında sorular sormalı, çocuğunuzun sorularını yanıtlamalı ve sizinle iletişim kurmasını sağlamalısınız. Başka türlü, bu yöntemi kullanarak dil gelişimine çok da önemli katkılar sağlayamazsınız.



Çocukların kelime dağarcığını zenginleştirmek, sesleri doğru çıkarmasını, kelimeleri doğru telaffuz etmesini ve düzgün, sıralı cümleler kurmasını sağlamak için en faydalı yollardan birisi tabii ki çocuğunuza kitap okumanızdır. Kitaplarla oyunlar oynamasına, sayfaları karıştırarak resimleri incelemesine, size resimler hakkında sorular sormasına fırsat vermelisiniz. Bununla birlikte resimlere bakarak, çocuğunuzun hikayeler üretmesini sağlayacağınız oyunlar kurmanız, aynı anda çoğu gelişim alanını da olumlu etkileyecektir.



Tüm bunların dışında, çocukların en iyi gözlemcileri olan ebeveynler, dil gelişiminin oldukça önemli bir gelişim alanı olduğunu unutmamalıdır. Dil gelişiminin, nörolojik, fizyolojik sorunlerdan kaynaklı olabileceği olasılığı göz ardı edilmemeli ve gerekli durumlarda uzman desteğine başvuru edilmelidir.



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÇOCUK VE OYUN

Çocuğun gelişiminde yemek, uyku, sevgi kadar oyunun ve oyuncaklarında yeri oldukça önemlidir. Bizler için eğlenme olarak adlandırılsa da; çocuk için oyun bir gelişim kaynağıdır. Oyun çocuğun zihinsel, sosyal, dilsel gelişimine katkısı kadar zeka, öğrenme ve sosyalleşmenin temelinin ilk atıldığı alandır.



Çocuk gerçek dünyaya ilk adımını oyunla atmaya başlar. Bu yüzden; oyun en etkili biçimde öğrenme şeklidir. Oyuna lüzumsuz ve önemsiz olarak bakılması, yalnızca eğlence aracı olarak görülmesi, çocuğun gelişimi için oldukça önemli olan oyunun uzun süre göz ardı edilmesine neden olmuştur. Montaigne göre oyun; “çocukların en gerçek uğraşları” olarak tanımlamıştır.



Oyun, çocukların iletişim aracıdır. Günlük hayatta yaşadığı kaygıları, korkuları oyunla beraber ortaya çıkartır. Oyunda engellenen, istediği oyunu oynayamayan, anne ve babayla oyun oynayamayan yani enerjisini dışarı atamayan çocuklar daha sinirli ve saldırgan bir yapıda ollinkar.



Oyunun Evreleri



Çocukların oyun ile ilgili davranışları yaşına ve gelişim düzeyine göre değişmektedir.



1.Tek Başına Oyun



Bu evre sıfır-iki yaşlar arasında olur. Bu dönemde  çocuğun kas, bilişsel ve dil gelişimi henüz yeterli yetişkinlukta olmadığı için tek başına oyunları tercih ederler. Daha çok ses çıkaran, renkli ve yumUşak oyuncakları tercih ederler.



2.Paralel Oyun



Bu evre iki-dört yaşlar arasında olur. Kas ve dil gelişimi ileri düzeyde oldukları için tek başına oynamak yerine diğer çocuklarla oynamayı tercih ederler. Aralarında çok iyi iletişim olmasa bile sosyalleşme ve işbirliğine dayalı oyunlarla yavaş yavaş oynamaya başlarlar.



3.Kurallı oyun



Bu evre altı yaşından sonra olur. Artık çocuk soyut dönemde olduğu için oyunda ki kuralın oyuncular arasındaki anlaşmazlığı en aza indirmek için olduğunu anlarlar. Altı- on iki yaş arasında ki çocuklar da kuralların farkındadır ama kuralın başka biri tarafında konulduğunu ve kurala uymayanın cezalandırılacağını düşünürler.



Oyunun Çocuğun Gelişimine Etkisi



Çocuklar oyunla toplumsal kuralları ve onlara uymayı öğrenirler. Yeni arkadaşlar edinip, arkadaşlarıyla iş birliği yapma ve kolektif çalışmanın olumlu yollarını oyunlarda yaşayarak kazanırlar.
Duygu ve kanaatlerini ifade edebilme imkânı sağlar.



-Oyunda başardıkları ile özgüveni gelişir.
-Sağlıklı iletişim kurma becerisi kazanır.
-Karar verebilme yetisi kazanır.
-Sosyalleşebilmeyi öğrenir.
-Problem çözebilme becerisi gelişir.
-Dikkatini bir noktaya toplayabilme ve sürdürebilme becerisi kazanır.
-Dış dünyada yaşadığı sorunları oyunla beraber dışarı transfersına ve rahatlamasına yardım eder.
-İnce ve kaba motor gelişimine katkı sağlar.
-Renkleri, biçimleri daha basit bir biçimde öğrenmesine katkı sağlar.
-Hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştirir.



-Anne ve Babaya Düşen Görevler
-Çocuğunuzla her gün kesinlikle oyun oynayın.
-Evinizde bir oyun yeri hazırlayın, oyuncaklarına rahatlıkla ulaşabileceği biçimde düzenleyin.
-Çocuğunuzun boyuna makul oyuncak sepetleri, masa ve sandalye olsun.
-Arabalar, evcilik seti, tamir seti, bebekler, askerler kesinlikle oyun köşesinde bulunsun.
-Oyunu çocuğunuz kursun, siz onun oyuna dahil olun.
-Çocuğunuzla aynı boyda olmaya ve oyun oynarken göz teması kurmaya dikkat edin.
-Evdeki televizyonu, bilgisayarı, telefonlarınızı kapatın, ev işleriniz varsa erteleyin. Tamamen çocuğunuzla özel oyun saatinize odaklanın.
-Çocuklar oyun oynamaktan katiyen bıkmazlar o yüzden oyun bitme saatini somut olarak çocuğunuza gösterin.
-Oyuncak seçiminde çocuğunuz gelişim dönemine ait oyuncaklar seçebilirsiniz. Çünkü çok kolay oyuncaklar sıkılmasına, komplike oyuncaklar ise kendine güvenini yitirmesine neden olabilir.
-Yeterli miktarda oyuncak almaya dikkat edin. Çok sayıda oyuncak yerine çocuğu uzun süre mutlu edebilecek oyuncaklar alınmalıdır.
-Alışverişe çıkmadan önce hangi oyuncaktan alınacağına karar verilmelidr.



Sonuç olarak; oyunlar çocukların en önemli işidir. Elinden oyunu alınmış çocuk, gelişimi yarım kalmış çocuktur. Özellikle anne ve babayla oyun oynayan çocuk için daha büyük mutluluk yoktur. Sizce de çocuğunuz bu mutluluğa değmez mi?

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Ana Okulu Çocuğa Neler Kazandırır ??



1- Öğrenci olmak
Anaokulunda çocuklar etkinliklerden, oyuncaklar ve oyun arkadaşlarından istediklerini seçmekte özgürdürler. Ancak bu rahat atmosferin altında, çocuklara bir sınıfta nasıl davranmaları gerektiğini ve bir grubun parçası olmanın ne demek olduğunu öğretmek için tasarlanmış birçok kural ve düzen yatar. 2 yaşındaki çocuklar, biten sanatsal işlerini nereye koyacaklarını, dışarı çıkmak için nasıl sıraya girmek gerektiğini ve yemek vakti geldiği zaman nerede oturacaklarını bilirler. Ayrıca çocuklar, dürtülerini kontrol etmek zorunda olduklarını öğrenirler. Hikaye saatinde, örnek olarak gruptan uzaklaşıp gidemezler veya evde anneyle okurken yapabildikleri gibi öğretmenin sözünü kesemezler.

2- Arkadaş edinmek
Okul öncesi öğrenciler diğer çocuklara nasıl yaklaşmak gerektiğini ve onların yanısıra nasıl rahat olmak gerektiğini öğrenirler. "Ben bundan daha büyük bir kule yapabilirim" demek yerine "Ne yapıyorsun?" diye sormak yoluyla, karşıdaki kişiye odaklanarak bir konuşmaya nasıl başlanacağını keşfederler. Bu sosyal bilgi, çocuklar büyüdüklerinde ve okul projelerinde çift olarak veya gruplar durumunda çalışmaları gerektiğinde onlara yarar sağlar.

3- Bağımsız olmak
Okullarda çocuklar ayakkabılarını giymeyi, kendi meyve sularını açmayı ve tuvaletten sonra ellerini yıkamayı öğrenirler. Erken yaşta edinilen bu kendi bakımını yapma becerileri konusu ile ilgiliki alışkanlıklar, sizin araya girmek için etrafta bulunmadığınız diğer yerlerde, örnek olarak kampta veya bir arkadaşın evinde, çocuğunuzun kendine güven duymasına yardım eder.

4- Bir hikaye anlatmak
Okul öncesi çocukların hikaye dinleme, anlatma ve arkadaşlarıyla beraber hikayeyi canlandırma gibi birçok olanağı vardır. Hikayeler dinlemek çocukların, her hikayenin bir başı, ortası ve sonu olduğu konseptini anlamalarına yardım eder. Bu, ilaveten hikayeyi kendi başlarına okumayı istemeleri için onları motive eder. Çocuklar, kitapların anlamlı olduklarını fark etmeye başlar.

5- Yardım istemek
Okul öncesi eğitiminde çocuklar hernet ortasında konuşabilmelerini sağlayan güveni ve içsel gücü kazanırlar. Yapılan araştırmalara göre ilk öğretmenleriyle sevgi ve ilgi dolu bir ilişki kurmak, çocukların sonraki öğretmenleriyle ve diğer erişkinlerle ürfaktör ilişkilere girmelerine yardımcı oluyor. Küçük çocuklar, şayet kendi aileleri dışında erişkin bir otoriteyi kabul etmek konusu ile ilgili olumlu bir deneyim yaşamışlarsa, yeni ilişkilere güvenle yaklaşıyor.

6- Kesmek ve yapıştırmak
Çocuğunuzun her hafta eve getirdiği şu karalanmış çizimler ve yapış yapış kolajlar onun yaratıcılığının ifadesi olmaktan çok daha anlamlıdır. Çocuklar makkatiyenrla, yapıştırıcılarla ve pastel boyalarla çalışırken, anaokulunda onlardan beklenen okunaklı b'ler ve d'ler yapabilmelerine, hatta liseye gelince ders notları tutmalarına yardımcı olacak doğru kas denetimi becerilerini geliştirmeyi de öğrenirler. Küçük kızlar sanata ve el sanatlarına erkeklerden daha çok ilgi duyarlar. Ancak bütün çocukların bu etkinlikleri yapmaya zaman ayırması oldukça önemlidir.

7- Kat kat kule yapmak
Yapılan araştırmalar, okul öncesi uygulamalarda legolarla kuleler yapan öğrencilerin el becerilerini geliştirdiğini ve elleriyle matematik tecrübesi kazandıklarını göstermiş. Ne yazık ki, okul öncesi dönemdeki erkek çocuklar sanat masalarında yeteri kadar zaman geçirmiyorlar ve kız çocuklar da kat kat kuleler yapılan köşelere pek ilgi göstermiyorlar. Uzmanlara göre çocuklar legolarla veya elle oynanan diğer nesnelerle oynadıkları zaman, seçip ayırmayı ve sınıflandırmayı öğreniyorlar. Eğer bir kule yapıyorlarsa ve ellerindeki büyük parçalar bittiyse, örnek olarak bunun yerine ufak parçaları kullanabileceklerini keşfediyorlar. Bu deneyim çocuklara bölme, kesir ve geometriyi anlamaları için somut bir temel hazırlıyor.

8- Sembolleri, konseptleri ve kafiyeleri tanımak
Daha okumaya hazır olmasalar da, okul öncesi eğitimi alan çocuklar genelde numaraları ve harfleri tanırlar. Çocuklar isimlerindeki harfleri yazmayı ve söylemeyi, en kolay matematik prosedürlerini ezberlemeyi ve hatta sınıf arkadaşlarının ve öğretmenlerinin adlarının içindeki harfleri bile öğrenirler. Genellikle renkler ve biçimler ile ilgili faydalı bilgiler edinirler. Örneğin, iki farklı rengi birleştirerek üçüncü bir renk elde edileceğini veya birinin şapkasının üçgen biçiminde olduğunu bilirler. Çocuk şiirleri ve şarkıları öğrenmek çocuklara akademik yararlar da sağlar. Kafiye kurmayı bilen çocuk okumayı daha basit öğrenir. Uzmanlara göre erken yaşta verilen müzik dersi çocuklara matematikte de yardımcı olabilir. Yapılan araştırmalara .göre grup durumunda şarkı söyleme ve piyano derslerine katılan çocuklar puzzle yapmak gibi mantık içeren ödevleri daha basit yapabilirler.

9- Sıçramak, atlamak ve zıplamak
Okul öncesi öğrenciler sıklıkla dışarıda oynarlar. Kkatiyenrını güçlendirir ve koordinasyonlarını geliştirirler. Koşmak, kaymak, tırmanmak ve topla oynamak, çocukların vücutlarını kontrol etmeyi, geniş kas becerilerini geliştirmeyi ve kendine güvenmeyi öğrenmelerinin en iyi yollarıdır. Oyun alanında geçirilen zaman çocuklara bunun yanı sıra bağımsız bir biçimde sorunlarıni çözme (Döner kaydıraktan aşağı kaymak için bacaklarımı nasıl kıvırmalıyım?) ve sosyal ilişkiler kurma (Kum havuzunda benimle beraber kule yapmak ister misin?) imkânları verir. Bu özgür oyun, aileyle veya bkesintisizyla parka gitmekten çok daha farklı bir deneyimdir. Aile veya bkesintisiz, çocuğu çok daha yakından izler, nesneleri kullanırken çocuğa fikirler verir ve her başarılı olmasını alkışlar.

10- Araştırmak ve keşfetmek

Okul öncesi öğrenciler doğal bilim adamlarıdır. Elle yapılan ve kendilerinin yönettikleri birçok deney yapabilme fırsatının yararını görürler. Yapılan bir araştırmada, çocukların, yapılacak etkinlikleri ve sınıf malzemelerini seçmek için teşvik edildiği oyun merkezli sınıflarla, daha fazla öğretmenlerin seçtiği ve yönetmekte olduğu sınıf etkinliklerinin olduğu akademik sınıflar karşılaştırılmış. Sonuçlara göre daha fazla otonomi sahibi olan çocuklar ileriki sınıflarda diğerlerinin önüne geçiyor. Öğretmen yönetimli sınıf deneyimi olan çocuklar ise, ne yapılması gerektiğinin söylenmesine alışmış ve daha yüksek sınıflarda öğrencilerden beklenen bağımsız projeleri gerçekleştirmeye daha az hazırlıklı oluyor. Tüm bu veriler okul öncesi eğitimin bilinenden çok daha çok yararı olduğunu gösteriyor. Aileler için düzensiz gibi görünen bir ortamda çocuklarının nasıl bir şeyler öğrenebildiğini anlamaları zor olabilir, ancak gerçek şu ki, çocuklar, öğretmenleri çevreyi onların ilgisini çekecek malzemeler ve keşfedebilecekleri yeni fikirlerle donattığı zaman çok daha iyi öğreniyorlar.




--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Okul Öncesi Eğitimi Önemi

Çocukların, zihinsel, duygusal, sosyal, bedensel gelişiminin %70’i 0-6 yaş arasında tamamlanmaktadır. Okul öncesi dönem alarak adlandırılan 0-6 yaş dönemi, çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerinin en hızlı geliştiği ve şekillendiği dönemdir. Bu süre içeri kazanılan davranış şekilleri, üm yaşam boyunca devam etmektedir. Beyin yapısı ve işlevlerinin gelişiminin üçte ikilik bölümü 0-4 yaş arasında tamamlanmaktadır. Erken çocukluk çağındaki deneyimler beynin çalışma şekli için belirleyicidir. Yapılan çalışmalar okul öncesi eğitim alan çocuklarda okula devam oranlarının ve okul başarılı olmasının daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Okul öncesi eğitim sosyal ve duygusal gelişimi destekleyerek, erişkinlik döneminde de kişilerin daha üretici ve verimli olmalarını ve sahip oldukları potansiyeli tam anlamıyla kullanmalarını sağlar.

Okul öncesi eğitim, insan gelişiminin en hızlı ve en duyarlı dönemini oluşturur. Yaşamın ilk yıllarında alınan eğitimin ve geçirilen deneyimlerin, ileri yaşlardaki öğrenme yeteneği ve gelecekteki başarı üzerinde de önemli etkileri vardır..

Okul Öncesi Eğitimin Çocuğa Sağladığı Yararlar
Duygusal olarak, kendi işlerini kendisi yapması, problemleri kendisinin halletmesi ve bazı kararları kendisinin vermesi vasıtası ile kendine güveni yükselir. Düşüncelerini dile getirebilme ve diğerlarına iletebilme şansını elde eder. Özgüven bireyin kendisini yetenekli, önemli etkin ve dşayetli biri olarak algılama derecesi olarak tanımlanabilir.

Fiziksel olarak kesme, yapıştırma, boyama, kalem kullanma gibi faaliyetlerin derli toplu olarak yapılması sonucu ince motor becerileri gelişir Ayrıca koşma, zıplama, fırlatma, tırmanma gibi faaliyetlerle de kaba motor işlevlerini kullanır ve geliştirir.
Çocukların beslenme ve sağlık halinde iyileşme görülür.
Zihinselolarak, nesneleri eşleştirme, sınıflandırma, ölçme, gözlem yapma ve fikirler üretme gibi matematik ve bilim becerilerini kazanır. Anaokuluna başlayan çocukların zeka puanlarında yükselme görülür. Kitapları incelemek, boyama ve çizimler yapmak, arkadaşlarına mektup yazmak gibi faaliyetler de dikkat ve konsantrasyonun artmasına ve erken okuma ve yazma yetileriningelişmesine yardım eder.

Dikkat eksikliği problemu ve öğrenme güçlüğü olan çocukların erken farkedilmesi ve okula başlamadan gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.
Sosyal olarak, çocuklar oyuncakları paylaşmanın yanısıra erişkinin ilgisini, yiyecekleri paylaşmayı ve karşılıklı konuşmayı öğrenirler. Ayrıca yaşıtlarıyla çatışmaları ve ilişkilerde ortaya çıkan problemleri çözümlemeyi ve kendini nasıl ve ne zaman koruyacağını ve diğer çocukların hakkına saygı göstermeyi de öğrenirler. Bütün bunlar çocuğun ileriki yaşamında ortaya çıkan bütün problemleri çözmesine yardımcı olacak sorun çözme becerilerinin artmasını sağlar.

Yemek, uyku, tuvalet gibi öz bakım becerilerini kazanmak, anne-babadan ayrı kalmak duygusal gelişimine katkıda bulunarak kendine güvenini artırır.
Ebeveyn-çocuk arasında daha güçlü ve olumlu bir ilişki oluşmasını sağlar.
Yetişkinlik döneminde de kişilerin daha üretici ve verimli olmalarını ve sahip oldukları potansiyeli tam anlamıyla kullanmalarını sağlar.
Canlandırma, taklit ve hayali oyunlar vasıtası ile hayal gücü gelişir. Arkadaşları ve öğretmenleri ile konuşmak dil becerilerini geliştirir.
Anaokulu çocuğun yaratıcı yönlerini ve ilgi alanlarını ortaya çıkarmak açısından da önem taşır.

Bir okul öncesi kurumda belirli zaman dilimi içinde bir sıra düzen izleyen faaliyetler, çocuğun zaman kavramını ve bunun insan yaşamındaki yerini ve önemini öğrenmesine yardım eder.
Okul öncesi kurum, öğretmenin denetim ve uyarıları ile çocuklara okludaki eşyaları ve oyuncakları ortaklaşa kullanmayı birbirlerinin sırasını ve hakkını gözetmeyi ve birbirleri için bir şeyler yapabilmeyi öğretecek en iyi ortamlardan biridir.
Yemek sırasında arkadaşlarına ekmek servisi yapmanın onların bardaklarına su doldurabilmenin çocuk için zevkli bir uğraş olduğu kadar gelecekteki kuracağı insan ilişkileri için de olumlu bir temel oluşturacağı şüphesizdur.
Çocuklar evde yapamadıkları çoğu faaliyeti anaokulunda gerçekleştirirken, arkadaşları ile konuşarak onların kanaatlerinden haberdar olabilirler. Kendi görüşlerini ve kanaatlerini rahatlıkla ifade edebilirler. Hatta oynadıkları oyunlarda, gerek evde gerekse okulda yakınları ve arkadaşlarına karşı duygularını ifade etmek fırsatını bularak rahatlarlar.

Tüm bunlar da okula hazır olması ve okul başarısı açısından önem taşır.
Bu unsurlardan kaynaklı, okul öncesi dönemi çocuğu, annenin çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın anaokuluna başlatılmalıdır.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



SÜRPRİZ KUTUSU YAPIMI

SELAAAAAAAM 👯
 Çocuklar için farklı etkinliklerde kullanabileceğiniz sürpriz kutu örneği:
Ben bu kutunun içine çeşitli şarkıların, öykülerin, oyunların ve bilmecelerin olduğu kağıtlar yazıp koydum. Çocuklarla beraber her gün bir tane seçerek kağıtta yazan etkinliği yapıyoruz. Çok eğlenceli ve hazırda bulunan bir etkinlik.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Eğitici Dolgu Oyuncak Fikirleri

Bölümüm gereği bir çok farklı fikir görüp araştırdım. Ama sorun şu ki farklı pek bir şey yok. Eğer farklı şeyler yapmak istiyorsanız. Tavsiyem şu: Çocukların neyi öğrenmesi gerekir? Bu soruyu sorun. Sayılar, düğme ilikleme, fermuar çekme, renkler, isimler vs. bunlardan birini ele alın ve o konuda bir oyuncak tasarlayın.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mobil nedir?

Mobil hepimizin aslında bildiği ama adını bilmediği şeydir. Yani bebek beşiklerinin üstünden sarkan ayıcıklar, yıldızlar vs. olan sarkıtılmış süslerdir. Bebekler için çok eğitici bir oyuncaktır. Yapımı da gayet basittir. İstediğiniz malzemeyi kullanabilirsiniz. Örneğin: keçeler, kağıtlar, renkli plastikler, çubuklar, kumaşlar hatta ziller bile kullanılabilir. Seçtiğiniz konuya göre değişik şekillerde mobiller yapabilirsiniz. Mesela ben deniz hayvanları konusunu seçtim.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gölge Kukla Nasıl Yapılır?

Merhabalarrrrr,

Evet arkadaşlar gölge kukla deyince aklımıza Hacivat ve Karagöz gelir. Fakat istediğimiz her şekilde gölge kukla yapabiliriz. İnternette sınırlı sayıda ve yetersiz örnek var. Bunun için bi kaç fikir paylaşmak istedim.
Yapımı:
Kırtasiyelerde bulabileceğimiz asetat kağıdı( bu kağıt şeffaf bir kağıttır)
Asetat kalemi(cd kalemi) yada kalemle boyamak istemeyen akrilik boyalarla da boyayabilirsiniz. yalnız şöyle bir sıkıntı var ki bazı boyalar kurunca çatlayıp dökülüyor.  Kalemlerde 5 olunca boya almak mantıklı tabi. Önerim ahşap boyası kullanın. Çatlamıyor.
Kukla raptiyesi( fotoğrafını paylaşacağım)
Pipet( kuklaya arkadan yapıştırıp hareket ettirmek için)


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul Öncesi Materyal Yapımı

Merhaba Arkadaşlar :D

Bugün sizlere bir çok kazanıma yönelik bir materyal tanıtımı yapmak istiyorum.
Bu materyalde renkler, el becerisi, zeka, koordinasyon, görsel, zaman yönetimi gibi pek çok beceriyi geliştirmeyi sağlıyor.
Bu materyal üzerinde değişiklikler yaparak bir çok alanda çocukları geliştirebilirsiniz. Çocuklar oyun oynarken öğrendikleri için bu yöntem sizin işinize çok yarayacak.

Şimdi materyalin fotoğraflarına bakalım.:))))))




--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

OKUL ÖNCESİ FARKLI ETKİNLİK

Merhaba Arkadaşlar   🙋
🌳🐜🐚

Okul öncesinde yapılan etkinliklerin bir amacı vardır. hiç biri amaçsız yapılmaz. Fakat bunları öğretirken hep aynı etkinlikleri kullanırız. Farklılıklar akılda kalır. Bunun için farklı fikirler düşünün daha yararlı olduğunu göreceksiniz. 🌳🐜🐚
Mesela hareketli hareketsiz kavramını öğretirken hep eşyaları kullanırız. Daha akılda kalıcı olsun istiyorsak yaşatarak öğretmeliyiz. Hareketli hareketsiz kavramının öğretileceği gün bahçeye çıkılır ve hep beraber böcek aranır. Bulunan böcekler incelenir. karıncalar yürürken hareket ediyor. Salyangoz kabuğundayken hareketsiz gibi öğretebiliriz. Hem pratik hem akılda kalıcı bir çalışma olur.🌳🐜🐚


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Dikdörtgenlerle ilgili eğlenceli etkinlik

📖 Merhabalaaaaaaaarrrrrrrr 📖

Anaokulunda çocuklar etkinlik yaparken çok çabuk sıkılırlar. Bu sebepten verilecek kazanım tam olarak öğretilemeyebilir.
Etkinliği anlatalım:
Dosya kağıdına farklı boylarda dikdörtgenler çizelim. Çocuklar bunları kessinler.
Yere tahta kalemi yada bantla büyük bir dikdörtgen çizelim. Bu bizim resim kağıdımız olacak. Çocukların kestiği dikdörtgenlerle yerdeki resim kağıdına istedikleri resmi yapmaları istenir. Çocuklar bu etkinlikte oldukça eğleniyor.



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÇOCUKLARINIZ İÇİN KAHVALTI TABAĞI HAZIRLAYIN :D

🍴🍴🍴🍴🍴Merhaba Arkadaşlar,🍴🍴🍴🍴🍴🍴

Bazı çocuklar iştahsızdır. Biraz olsun bile yemelerini sağlayacak bir fikrim var.
Kahvaltı tabaklarını süsleyin. İşte size bir örnek:



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul Öncesi Etkinliği UFO :D

SELAMLAAAAARRR
Anaokulunda etkinlikler bitmeeeeeez.
Çocuklara uzayı anlatırken yapılacak sevimli bir etkinlik göstereceğim. Bu etkinlikte çocukların fotoğraflarını da kullanabilirsiniz. Daha da hoşlarına gidecektir.



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul Öncesi Parmak Kuklası Yapımı

Selamlar yine beeeeen, 🙋🙋🙋
Bu sefer sizlere yapımı çok basit bir kukladan bahsedeceğim.
Genellikle keçeden yapılan bu kukla kumaş, karton, polar, ip gibi malzemelerden de yapılabilir. 
Sizlere bir kaç örnek göstereyim.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul Öncesi Çorap Kukla

Merhabalar

İşte size çorap kukla örneği:


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul Öncesi Eldiven Kuklası

Selammmlarrrrrr

Eldiven kuklası için malzemeler:
Eldiven
Keçe kumaş vs.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul Öncesi El Kuklası

Merhabalar
Okul öncesinde el kuklası başta türkçe dil etkinlikleri olmak üzere bi çok etkinlikte kullanılır.
Konunuza uygun bir kalıp çizin ve keçe, eva, kumaş gibi malzemelerden kuklanızı oluşturun.



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bebeklerde görülen karın ağrıları ve gaz sancıları

Selamlar herkese 🙋🙋🙋
Bunun sebebi bebek emzirilirken bir miktar hava yutmasıdır. Yutulan havayı çıkarmak için ise bebeği göğsüne dik bir pozisyonda yatırarak sırtını sıvazlar. Bu işlemden önce bir bez serilmesi uygun olabilir. Çünkü bebek gaz çıkarırken yediklerinin bir kısmını da çıkarabilir.Genellikle doğumdan 3 ay sonra gaz sancıları kaybolur.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

BEBEKLERDE GÖRÜLEN PAMUKÇUK VE AĞIZ YARALARI

Pamukçuk:
Yeni doğan ve süt çocuğu döneminde ağız içinde görülen bir mantar hastalığıdır.
Endişelenmenize gerek yok. Karbonatlı su ile bebeğin ağzı temizlenir. Gün içinde bir kaç kez tekrar edilmelidir.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çocuklarda Görülen Ateş

Merhabalar
Ateş çocuklarda en sık görülen şikayetlerdendir. Normal vücut ısısı 37 derece civarındadır. Günlük olarak 0,5 derece oynamalar olur. Koltuk altından ölçülen ateş diğer bölgelere göre daha düşüktür. Bu bölgeden ölçüm yapılırsa 37,5 üstü ateş sayılır. Bu durumda kıyafetler çıkarılır. Ilık suyla vücut silinir. Eğer yükselerek devam ederse doktora başvurulur.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Havale Nedirr ?? Havaleye Dair Herşeyyy ??



HAVALELERİN SINIFLANDIRILMASI



Havale bir beyin hastalığı olduğu için beynin fonksiyon yaptığı bölgeye göre değişik havaleler olabiliyor. Havalenin bir kısmı kişide kasılma, bükülme, bir tarafında titretme tarzında hareketler, ani düşmeler, ani baş düşürmesi, ani sıçrama tarzında çok değişik hareketlerde çıkabildiği gibi hafıza bölgesinden çıkan unutma, konuşma bölgesinden çıkan konuşma sorunluluğu, görme merkezinden çıkan geçici görme kaybı veya olmayan görüntüleri görme, var olan görüntüleri farklı görme tarzında çok farklı nöbetlerle havale ortaya çıkabilir.
Havale yani nöbet geçirme olayı tıbben iki bölümdür. Bunlar bir nedene bağlı yani tetiklenen nöbetlerdir. Diğeri ise herhangi bir sebebi olmadan toplum arasında soğuk havale olarak bilinen yenidenlayan nöbetlerdir. İlk grup nedene bağlı tetikleyen nöbetlerin en önemlisi ateşlenen havalelerdir. Ateşli havaleler altı ay ile altı yaş grubu arasında çok yaygın bir biçimde görülür. O yaştan sonra görülmesi çok seyrekdir. Temel tetikleyici neden ateştir. Burada ateşin düzeyinden çok, ateşin hızla yükselişi ve hızlı inişinin havale yaptığı bilinmelidir. Ateş dışında da diğer tetikleyici nedenler var. Geçici ilaçlara maruz kalma, zehirlenme, travma sonrası ya da menenjit gibi bir sinir sistemi enfeksiyonu sonrası görülen havaleler ise tetiklenen nedenlerdir. Bunların saraya dönmeleri faktörlerine göre farklıdır. Ateşli nöbetleri ele alırsak bunların ateşi benzeri olmayan nöbetlere dönme olasılıki çok düşüktür ve belli koşullar altındadır.



HAVALE NASIL BELİRTİ VERİR?



Beynin yürüttüğü fonksiyone yönelik birçok havale çıkabilir. Zaten havalenin bilhassa yaş ve çocukta tanısını güçleştiren olay da budur. Yeni doğanda havale çok farklı görülür, süt çocuğunda farklı ve okul çocuğunda farklı görülür. Yani yaş büyüdükçe beynin belli bölgeleri daha aktif ve o bölgelerin fonksiyonlerine yönelik havale çıkar.
Mesela en etkileyici örnek yeni doğan bir çocukta ayağını bisiklet tarzı çevirmek veya kürek çekmek gibi hareketler bir havale belirtisi olabiliyor. Ama yaşamın diğer döneminde bunlar görülmüyor. Bir diğer tür havale ise çocuğun aniden görmesinin kaybolmasıdır. Görme merkezinden kaynaklandığı için nöbet o bölgeleri etkisi altına alıyor. Geçici olarak çocuk bir şey görmüyor. Ya da olmayan şeyler hayaller görüyor. Ya da geçmişte yaşanmış olaylar görülüyor. Ya da korkular öfke nöbetleri yani beynin hangi bölgesi uyarıldıysa havale etkisi altında ise o bölgeye ait şikayetler görülüyor.



HAVALE TEŞHİSİ



Çocuklarda havalenin teşhisinde birinci basamak olarak ailenin gözlemleri dinlenir. Kayıt altına alınan havale durumları varsa izlenir. İkinci basamakta EEG (Elektro-ensefalografi)  çekilir. EEG beynin elektrik etkinliğini kayıtlamaktır. Burada geçici anı o andaki rastgele ritim soruni var mı ona bakılır. En kolay teşhiste saçların arasına yapıştırılan elektrotlarla alınan kayıttır. Eğer nöbet anına rastlanırsa nöbetin hangi bölgeden çıktığı görülür. Özellikle bunun bir sara nöbeti yani bir havale olduğu görülür.
İlk havaleyle gelen hastada en az bir saat olmak suretiyle bunun önemli bir kısmı uykuda bir kısmı da uyanık zamanda olmak suretiyle ve belli bir biçimde derin soluk alıp verme ve ışık uyarısı gibi değişik uyarılarla bir EEG kaydı yapılır. Bu kayıtla birincisi olay sara hastalığının ilk belirtisi bir havale mi, ikinci şeklinde de havale ise beynin hangi bölgelerinden kaynaklanıyor bu hususta araştırmalar yapılır.



HANGİ ÇOCUKLARDA HAVALE GÖRÜLÜR?



Havale tüm milletlerda binde bir ile ikibin de bir çocukta görülmektedir. Çocuğun yaşı ne kadar ufakse havale geçirmeye eğilimi o kadar artıyor. Her çocuk havale geçirmez. Ya genetik sebebiyle aileden aldığı havale geçirme duyarlılığı var. Bir diğeri ağızdan alınan ilaç, zehirlenme veya bir travma ki bu mekanik olabilir. Beyin içinde kanamaya veya sarsıntıya neden olan ya da da bir oksijensizlik sürecinden sonra beyinde oluşan bir hasara karşı beynin, her zaman önemli reaksiyonlerinden bir tanesi de havale geçirmedir.



ÇOCUKLAR NİÇİN HAVALE GEÇİRİR?



Beyinde fizyolojik değişikliklerin ötesinde yani işlevsel dediğimiz dinamik hareketli sorunler havale yapabilir. Bunları hücresel düzeyde belirleme etmek günümüzde mümkün olabilir. Bazı genetik etkenlerde bu hücresel düzeyler de etkili. Çocukluk çağı ateşi benzeri olmayan havale hastalığının ortalama %30-40’ında genetik nedenler sorumludur. Bu genetik nedenlerle hücrelerin zarından bir aktif maddenin yada bir iyonun geçişi hakkında bir genetik sorun hücrenin uyarılabilirliğini arttırır. İşte bu yürüyebilirlik artışı da havaleyle ortaya çıkabiliyor.
Havalenin altında yatan sebebi bulmaya yönelik şu anda en iyi yöntem beyin MR(Magnetik Rezonans)’ıdır. Anne karnında veya daha sonra oluşmuş yapısal anomaliler, bunların epilepsi(sara) ile ilişkisi ile ilgili sağlam bilgiler verebilir. Vakaların kaynağının 1/3’ünün genetik, 1/3’ü yapısal sorunler ve 1/3’ünün ise sebebinin bulunamadığını söyleyebiliriz.



HAVALE NÖBETİ NE KADAR SÜRER?



Havale çeşitlerine göre süresi de değişebilir. Havaleye neden beyin kısmı da havalenin süresine etki eder. Eğer beynin ön bölgesinden çıkan havaleler bunun temel özelliği nöbet anında ani kasılma tarzında olmakla beraber genellikle kısa sürer. Daha çok uykuda görülür. Kişi nöbet geçirir uyur, ondan sonra yeniden kalkar nöbet geçirir uyur. Bu nöbetlerin süresi en çok 30 – 40 saniyedir. Ama beynin temporallok dediğimiz bölgesinden çıkan nöbetler daha yavaş başlar. Kişi ani kalkar uykudan ya da uyanıkken yaptığı işi bırakır, donuklaşır.



HAVALE ZAMANINDA NE YAPILMALIDIR?



Havale ile karşılaşıldığında ilk yapılacak şey ailenin müdahalesidir. Çocuğa kurtarmaı, yanısıra bulanan ev halkı yapabilir. Ev halkının çocuğun yaşamsal desteğe ihtiyacı konusu ile ilgili bilinçli  olması gerekir. Ağız yoluna bakılarak solunum hareketinin olup olmadığı anlaşılır. Eğer ağız kenarları morarmışsa o zaman solunum hareketinde bir sorun vardır.
Ağzında kusmuk, kan gibi herhangi bir yabancı cisim var mı? Ağzında yabancı cisim var ve ağız çevresi morarmışsa solunum yollarını açık tutmak gerekir. Bu nedenle, çocuk hemen sağ yanına yatırılır.
Devam eden kusma varsa yabancı cismi temizlemek için İdeal yol budur. Temiz bir bezle ağız temizlenir, şayet kusma hala devam ediyorsa bu yolla bırakılır. Kusma bittiyse ağzı temizlenir sonra sırt üstü pozisyonda sağlam bir yere yatırılır. Ve sırt üstü yatan kişinin başını hafifçe 45 derece geriye doğru eğip altına rulo biçiminde yapılmış havlu veya bez koyarak en iyi şekilde oksijen alması sağlanır. Başını daha çok şayetseniz solunum yolları tamamıyla kapanır.
Üçüncü basamakta ise ağız yolu açık mı yoksa ağız kenetlenmiş, ısırma, kan gibi şeyler var mı buna bakılır. Özellikle bu esnada kişide hırıltı sesi çıkar ki bu da solunum yollarının kapandığının belirtisidir. Hekimlerin tavsiyesi evde bulunan tahta kaşığın sapını dilin üzerine bastırarak çocuğun dilini ısırmasını önlemektir. Ama dilin fazla ilerisine gidilirse buda öğürtü ve kusma yapabilir. Bu biçimde üç basamakta evde solunum yollarını açabilirsiniz. Yapılan müdahaleden sonra hala kişi nöbet geçiriyorsa, morarma devam ediyorsa ağızdan ağza şahsa suni teneffüs yapmanız gerekir. Bunu yapamıyorsanız yatırılmış pozisyonda ağzı açık bir biçimde devam eden kusmaya karşı sağ tarafa yatırılmış bir biçimde hastaneye gdolayılmesi gerekir. Bir nöbet tüm bedenin kasıldığı çırpınma tarzındaki nöbetler de 5 dakikayı buluyorsa acil ilaçla müdahale edilmesi gerekiyor.



ÖNCEDEN ÖNLEM ALINIP ENGELLENEBİLİR Mİ?



Havale hastalığı şayet saranın bir belirtisi ise yani yenidenlayan nedensiz havale hastalığı belirtisi ise belli koşullarda süreğen ilaç tedavisi kullanmak mümkün. Çünkü yenidenlayan havalelerin yaşamsal tehlikeleri, zihinsel gelişime olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu yüzden bu etkilerle karşılaşmamak için bunları bir biçimde kontrol altına almak gerekir. En az bir yıl olmak suretiyle 2, 3 veya 4 nöbetsiz bir süreyi kazanmak için tedavi kullanılır. Bu ilaçlar kesinlikle doktorlerin denetimi altında ve makul dozlarda kullanılarak nöbetler kontrol altına alınır. Halk arasında bu ilaçların zararlı olduğu konusu ile ilgili yaygın olan yanlış bir inanış bulunmaktadır.
Ateşli havalelerde genellikle süreğen ilaç tedavisi tavsiyelmemektedir. Çünkü bu nöbetlere masum nöbetlerde diyebileceğimiz belli bir yaştan sonra kaybedilecak nöbetlerdir. Fakat bu gruba da bazı durumlarda devamlı koruyucu tedavi denilen sara ilaçları kullanmak mümkün. Bunların süresi, saraya göre dozları daha azdır. Bazen de Aralıklı tedavi denilen evde diazepam fitiller verilerek ateşli günlerde koruma sağlanabilir. Fitiller için genelde daha büyük yaş grubu tercih edilmektedir. Fitillerin kullanımında solunum baskılaması gibi riskler söz konusu olmasından 3 yaş altındaki çocuklar için kullanılmamalıdır. Fakat evde büyük bir nöbete yakalandığında hayati bir tehlike arz etmemesi için nöbeti durdurmak amacı ile diazepam fitil kullanmak mümkün.



HAVALE TEDAVİSİ



Havale tedavisinin sebebi tedavi belirlenirken oldukça önemlidir. Eğer havale herhangi bir tetikleyici bir neden bağlıysa o zaman yapılacak en doğru teknik tetikleyici nedeni ortadan kaldırmaktır. Çocukluk yaş gurubunda en çok görülen neden ateştir. Ateşli olan nöbetler çok fazla değilse, risk etkenleri taşımıyorsa süreğen bir tedavi tavsiyelmez. Çocuk hastaneye ulaştığında havale devam ediyorsa akut tedavilerle nöbet durdurulur.
Tetikleyici etken herhangi bir ilaç kullanımıysa (mesela penisilin, antibiyotik gibi) bu ilaçlardan hastanın bilhassa uzak durması gerekir. Bazen de havale yani sara hastalığı bazı ışıklara maruz kalma, aşırı yakından televizyon açıp kapama, atari gibi eşyalardan olabilir. Çok seyreken satranç gibi faaliyetlerle, seyreken yanıp sönen ışıklarla, bazılarında sıcak suyla banyo yapmak gibi değişik nedenlere bağlı olabilir. Nedeni kaldırmak genelde havale hastalığını kontrol için yeterli olacaktır. Ama havaleler sara hastalığının yani yenidenlayan nedensiz havale hastalıklarının belirtisi ise o zaman en az bir yıl içinde uzun süreli epilepsi tedavisine geçilmelidir.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bebeklerde Pişik ve Pudra Kullanımı

Pişiğin sebebi dışkıda bulunan bakteriler ve idrarda bulunan amonyak sebep olur. Bu sebeple bebeğin bezi uzun süre tutulmamalı ve 3-4 saatte bir değiştirilmelidir. Bezler pamuklu olmalıdır. Oda sıcaklığı uygunsa hergün 1-2 saat havalandırılmalıdır. Hazır bez kullanılmalı ve tek sefer kullanılmalıdır.
KESİNLİKLE PUDRA KULLANILMAMALIDIR.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çocuklar için yazı tahtası yapımı( çocuklar duvarları karalıyorsa çözüm)

Merhabalar

Arkadaşlar benimde küçük kardeşlerim var ve yazı yazmak resim yapmak istiyorlar. Ama sorun şu ki onlar için kağıtlar bazen yetersiz kalıyor. Farklılık istiyorlar. Bunun için yapmamız gereken aslında çok basit. Büyük boyutlarda bir çerçeve alalım. Çerçevenin içine beyaz kağıt koyalım. Camını takalım. Eğer ki cam takmak istemiyorsanız. asetat kağıtları yada şeffaf jelatin kaplıklar kullanabilirsiniz. Bu daha güvenli olacaktır. Çerçeveyi kapatalım. Duvara sabitleyebilirsiniz yada direk eline verebilirsiniz. Renkli tahta kalemleriyle istediği gibi yazıp silebilecektir.



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul Öncesi Çomak Kukla Örnekleri

  🙆🙆🙆  Merhabalaaaaaar 🙋🙋🙋
 Okul öncesi kukla çeşitleri saymakla bitmez. Bunlardan bir tanesi de çomak kukladır. Çomak kuklalar bir mukavvanın üstüne genellikle evayla renklendirilerek yapılır. Bunun yanında keçe kumaş karton gibi malzemelerde tabi ki kullanılabilir. Hikayeleri çocuklara okumaktansa eğlenceli bir şekilde vermek daha doğru ve kalıcı olacaktır. Kuklanız yoksa bile sanat etkinliği olarak çocuklarla beraber kolayca yapabilirsiniz.



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul Öncesi Eşleştirme Kartları

Merhabalar 🙋
Arkadaşlar okul öncesinde kazanımlar içinde eşleştirme kazanımları bulunmaktadır.Bu kazanımları çocuğa verebilmek için farklı etkinlikler hazırlanmıştır.Benim size tanıtacağım etkinlikte hem renkleri hem de eşleştirme kazanımını kolayca öğretebilirsiniz.
Malzemeler
kontrplak (marangozlar da kolayca bulabiliriz) yada mukavva
boya
vernik
Ben sağlam olması için kontrplak tercih ettim. Üstüne meyve resmi çizip boyadım. Kuruduktan sonra vernikledim. Rahatça kazanımları verebiliriz artık. Umarım yararlı olur. 🙋


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Zeka Geliştirici Materyal Yapımı (0-6 yaş)

Merhabalar
Çocuklarımıza destek ve yardımcı Oyuncaklar yapmak çok kolay. Ben de bölümüm gereği bu tür materyaller yapıyorum. Bunlarda biride eşleştirme tahtası.
Bu oyuncak sayesinde çocuklara renkleri, sayıları, aynı-farklı, eşleştirme, el göz koordinasyonu, dikkat toplama gibi kazanımları destekleyebilirsiniz.


Kartlardan bir tane seçip tahtanın üstüne koyuyoruz ve çocuk blokları resimdeki gibi yerleştiriyor.



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çizgi film Karakteri Çomak Kukla (okul öncesi)

Merhabalaaaaaar 👯
 Daha önce çomak kukla yapımını paylaşmıştım. Şimdi de bir kaç yeni örnek göstermek istiyorum. Bu kuklalar ise çizgi film karakterlerinden
oluşuyor.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÇOCUKLARA DAVRANIŞLAR VE SONUÇLARI?

MERHABALAR
Arkadaşlar anne baba olmak çocuk sahibi olmak demek değildir. Bir çok yönden sorumluluğu vardır. Eh işte bazen derler eskiler nasıl büyüttü herkes yapar. Bu düşünce gibi geri düşünceler oldukça fazla. Psikolojik sorunların bir çoğu aile sebeplidir. Çocuk yetiştirmede anne baba kadar çevre de önemlidir. Çocuğa karşı tutumda herkes aynı şekilde davranmalıdır. Çocukta kararsızlık oluşmamalıdır. Mesela anne çocuğuna şeker vermez. Baba olsun dedeler neneler olsun tam tersini yapıp iyilik yaptığını düşünür. Ama olay şudur: Çocuk karasız kalır. Kişiler arasında kalır. Kişilere sevgi ve nefret duyar. Anne sözünü dinlemez. Anne şeker yediği için kızacağını bildiğinden yalancılık yapar.
Anne bu güzel şeyleri yemesine izin vermediği için onu sevmediğini düşünür.
Gördük mü bir küçük şekerin nelerin başlangıcı olduğunu.
GELECEĞİMİZ OLAN İNSANLARA BİLİNÇLİ DAVRANALIM.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÇOCUKLARIN ÖZ GÜVENİNİ NASIL GELİŞTİRİRİZ?

MERHABALAR
Benim için bilinçsiz aile davranışları çok can sıkıcı bir konu. Çünkü savunmasız bir insanı ezen onun düşüncelerini hayatını geleceğini düşünmeyen davranışlar sergileniyor. Çocuk yetiştirmek oyun değildir.
Hepimiz biliriz ki genel davranışlar şunlardır:
Dur, dokunma, sen anlamazsın, beceriksiz, senden bişey olmaz, tembel, aptal, sen küçüksün ve tabiki fiziksel şiddet. Bunlar benim saydıklarım ve daha sayamayacağımız kadar var.
Anneler kek mi yapıyorsunuz? Verin çocuğunuzun eline karıştırsın. Ortalık mı batacak batsın. Ortalık temizlenir. Ya çocuğun aldığı yaralar?
Ben anaokulunda çalışıyorum.Yahu çocukları o kadar bastırmışsınız ki çocuk kalemim yok öğretmenim diyemiyor. Öylece oturuyor. Artık nasıl davranıldıysa tuvalete gitmek için izin alamayıp altını ıslatanlar var. Bunlar sizin çocuklarınız. Arkadaşları arasında eziliyorlar. Ses edemiyorlar. NEDEN?
KENDİMİZİ DAVRANIŞLARIMIZI ÖLÇÜP BİÇELİM.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------





Yorumlar

Popüler Yayınlar